DİŞ TELİ TEDAVİSİ AŞAMALARI
Bu kısımda diş teli tedavisi aşamaları hakkında kısa bilgiler verilmektedir. Diş teli olarak adlandırılsa bilimsel adı, ortodontik tedavidir. Ortodontik tedavi esas olarak estetik amaçlarla yapılan bir tedavi türüdür. Fakat bunun yanında diş ve dişeti sağlığını korumak, özellikle ileri yaşlarda karşılaşılabilecek problemleri önlemek amacı ile de yapılır. Ancak birçok kişi tedavi olmaktan kaçınır. Bunun sebebi bu tedavinin kararlılık ve sabır istemesidir. Uzun süre dişlerde kalması gereken diş teli her hasta için rahatsız edici bir durumdur. Hem görüntüsü hem kullanımı ile hastayı zorlayabilmektedir. Ancak düzgün dişlere sahip olmak isteyen kişinin tedavi yerine, sonuca odaklı olması işleri kolaylaştıracaktır. İnci gibi dişler ve harika bir gülüşe sahip olmak istiyorsanız tedavi aşamalarını da bilerek ilerlemenizde, ne ile karşılaşacağınızı bilmenizde fayda vardır. Ortodonti – Diş teli tedavisi iki aşamada gerçekleştirilir. Öncelikle dişlerin doğru açı ile gerekli yerlere yerleşmesi ön plandadır. İkinci aşamada ise yerlerine yerleşen dişlerin yerlerini koruması ve kalıcılığının sağlanması esastır. BİRİNCİ AŞAMA: DİŞLERİNİZE TAKILACAK BRAKETLERİN ÜÇ TİPİ VARDIR. Bunlar metal, seramik/safir ve plastik malzemeden üretilmiştir. Ortodontistler genellikle metal olanı tercih ederler ancak estetik açısından diğer braketler tercih edilebilir. Dişe takılan braketlerin içinden geçen telin dişe uyguladığı baskıyla dişlerin gerekli yeri yavaş yavaş alması sağlanır. Braket kullanımı hastanın diş yapısına ve kullanıma göre 6 ay-3 sene gibi bir zaman alabilir. Braketler özel bir yapıştırıcı ile dişlere takılır. Ardından braketlerin içine ark teli denen bir tel geçirilir. Bu tel ise dişlere verilecek hareketlerin yönünü belirler. Bu telin yardımıyla dişler doğru açılara ulaşır. Braketlerin takılmasının ardından 1 hafta kadar dişlerde hassasiyet olması normal bir durumdur. Çünkü dişlere baskı uygulanmaktadır. Yumuşak dokularda braketlere alışıncaya kadar ufak vuruklar meydana gelebilir. Ortodonti uzmanı bunu önlemek için hastasına koruyucu mum ya da benzer bir malzeme verir ve kullanımı konusunda bilgilendirir. Alt üst dişler arasındaki fizyolojik ilişki sağlanınca ve dişler istenen konumu alınca diş telleri çıkartılır ve ikinci aşamaya geçilir. İKİNCİ AŞAMA: Diş Teli Tedavisi Aşamalarının ikincisi; Yerlerini bulan dişlerin tam anlamıyla sabitlenmesi için uygulanan süreçtir. Dişlerin yeni yerlerine tamamen yerleşip sabit kalmaları sağlanmalıdır. Eğer bu aşama gerektiği şekilde uygulanmazsa dişler eski yerlerine geri dönebilir ve uygulanan tedavinin hiç bir hükmü kalmaz. Ortodontik tedavi sırasında dişleri çevreleyen kemik, hareket yönünde erirken dişin hareketi ile oluşan boşlukta yeni kemik oluşur. Tedavi sonlanıp diş hareketi bittiği zaman dişin etrafında yeniden organize yapıda kemik oluşması zaman alan bir süreçtir. Dişlerin etrafında yeniden kemik oluşması ve çevre yumuşak dokuların bu yeni duruma adapte olması sırasında uygulanan pasif tedaviye pekiştirme tedavisi (retention) denir. Pekiştirme tedavisinin süresini ve tedavi şeklini ortodontist belirler. Hasta ise doğru ve gerektiği şekilde kuralları uygulayarak inci gibi dişlere sahip olabilmek için son aşamayı tamamlamış olur. ORTODONTİ – DİŞ TELİ TEDAVİSİNİN SÜRESİ ÇOK DEĞİŞKENDİR. Hastanın diş rahatsızlığının boyutu ve uygulanan tedavi yöntemine göre değişebilir. Bazı hastaların ufak diş bozukluğu varken bazılarında çok ciddi boyutlara varabilmektedir. Diş eti ve dişlerin tedaviye hızlı yanıt veriyor olması da tedavi sürecini değiştirir. Hasta belirlenen zamanlarda gerekli kontrolleri yaptırmalı ve ortodonti uzmanı tarafından verilen kurallara harfiyen uymalıdır. Unutulmamalıdır ki bu tedavi, doktor ile hastanın birlikte yürüttüğü bir ekip işidir. Çocukların tedavisinde bu ekibe ebeveynler de katılır. Çocukların kurallara uyumunu bizzat denetlemeleri gerekmektedir.
ÇOCUKLARIN İLK ORTODONTİK MUAYENESİ
ÇOCUKLARIN İLK ORTODONTİK MUAYENESİ Çocuklarda süt dişlerinin düşüp daimilerinin çıkmaya başladığı dönemde ebeveynlerde bir merak başlar. “Acaba çocuğumun dişleri düzgün olacak mı?” sorusu özellikle dişleri eğri bir şekilde gelmeye başlayan çocukların anne ve babaların kafasını fazlaca kurcalar. Doğal olarak ebeveyn çocuğumun dişleri yamuk çıkıyor ne yapmalıyım diye panik olurlar. Bir çok durumda eğri çıkmaya başlayan dişler dilin ve dudağın etkisi ile düzelebilmektedir. Ön dört kesici süt dişi düşüp daimileri belirli bir noktaya kadar sürmeden önce yapılacak fazla bir şey yoktur. Bu ön dört kesici sürdükten sonra hala eğrilikler varsa, bir yer darlığından söz edilebilir. Bir ortodontiste danışılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus üst daimi dişlerin alt dişlerin daha önünden sürmesi gerektiğidir. Eğer üst diş, çocuk dişlerini kapattığında alt dişin içinde kalıyorsa, diğer kesici dişlerin sürmesi beklenmeden bir uzmana danışılabilir. Bariz olarak çocukta mevcut olan bazı ortodontik sorunları ebeveynler farkedebilirken bazen uzman bir göze ihtiyaç olabilmektedir. Burada yapılması en mantıklı hareket çocuğun bir ortodontist tarafından muayene olmasını sağlamaktır. Ne zaman yapılırsa dah uygun olur? Uluslararası kabul edilmiş standart 7 yaşına gelmiş bir çocuğun ortodontist tarafından muayene edilmesidir. Bu yaşa gelmiş çocuğun genelde daimi 1. azı dişleri çıkmış olmaktadır. Azı dişlerinin kapanışı bize ileride olabilecek sıkıntılar hakkında ipucu vermektedir. Bu yaş, kesici dişlerde de değişimin olduğu yaştır. Alt ve üst çenedeki kesici dişlerin pozisyonu ve ilişkisi de bu yaşta belirli bir olgunluğa ulaşmış olup ileriye dönük olarak değerli bilgiler ihtiva eder. Yedi yaşına gelmiş bir çocuğun muayene olması bu yaşta hemen tedaviye başlaması gerektiği anlamına gelmemektedir. Ciddi problem yaşaması muhtemel çocukların tespit edilip ileriye dönük olarak plan yapılması açısından önemlidir. Burada esas olan, sorunu en uygun zamanda yakalayıp en kısa zamanda en iyi şekilde çözmektir. Çalışmalar ve klinik tecrübe göstermektedir ki her sorun her yaşta aynı şekilde çözülememektedir. BİR ÇOCUK MUAYENE EDİLİRKEN 2 ANA AÇIDAN DEĞERLENİRİLİR: 1. İskeletsel yani çene gelişimi ve çeneler arası ilişki açısından bir sorun var mı? Bu tip sorunları zamanında yakalayıp uygun yaşta tedavi etmek çok önemlidir. Küçük yaşta alışkanlık olarak ya da bazı dişlerin uygun olmayan temesları neticesinde oluşan dişlerdeki kapanış bozuklukları çenelerin ilişkisine olumsuz etki edip ileride kalıcı olarak çeneler arası ilişkiyi bozabilmektedir. Özellikle ön çapraz kapanış ve yan çapraz kapanış mümkün olduğu kadar erken yaşlarda tedavi edilmelidir. İlerleyen yaşlarda zor olacak bir tedavi erken yaşta çok basit bir şekilde yürütülebilmektedir. Basit bir parmak emme alışkanlığı da ileride tedavisi çok güç durumlar yaratabilir. 7 yaşında parmak emen bir çocuk dişlerine ve çene yapısına ciddi zarar veriyor olabilir. 2. Dişsel yani diş kavsi boyutları ve diş boyutları uyumu açısından sorun var mı? Çapraşıklık ihtimali nedir? Burada yeni süren kesici dişlerin boyutları, düşmemişse süt dişlerindeki mevcut aralıklar, süt azıların boyutları ve diş kavsinin şekli değerlendirilerek olabilecek düzensizlikler hakkında ipuçları toplanarak ebeveyne bilgi verilir. Süt dişlerinin durumu çoğu zaman ilerisi için bir gösterge olmamakla birlikte, ebeveynlerden sık duyduğumuz bir yakınma şudur: Doktor bey, küçükken inci gibi süt dişleri vardı, daimiler gelince nedense bozuk çıktılar. Bunun nedeni, daimi ve keser dişler arasındaki diş boyut farkıdır. Doğal olarak küçük boyda olan süt dişlerinin yerine çıkacak olan daimi dişler çok daha büyüktür. Süt dişlerinin arasında aralıklar yoksa, daimi dişlerde çapraşıklık olması ihtimali yüksektir. Bunun yanında karışık dişlenme döneminde yani süt keserlerin değiştiği süt azıların henüz değişmediği dönemde geçeci olarak yeni süren alt daimi keser dişlerde çapraşıklık oluşabilir. Oldukça geniş olan süt azılar düşüp yerine daimi küçük azı dişleri çıktığı zaman önde görülen çapraşıklık kendiliğinden düzelebilmektedir. 1.5 mm ye kadar olan çapraşıklıklar bundan dolayı normal kabul edilir, tabi süt azı dişlerindeki çürüklerden dolayı boyutlarında bir değişme olmamışsa. 1.5 mm den fazla bir çapraşıklık mevcutsa, ve bu diş kavsindeki darlıktan kaynaklanıyorsa, bunu genişletmeye yönelik tedavi erken yaşta uygulanabilir. İdeal olan dönem, daha sadece alt üst 4 keser dişin değiştiği, daimi köpek dişlerinin çıkmadığı dönemdir. Çeneler arası ilişkide sıkıntı yoksa ve sadece dişlerde eğrilik varsa bu sorun sabit ortodontik tedavi ya da şeffaf plak tedavisi ile tedavi edilir. Bunun için ideal dönem ikinci daimi azıların çıktığı 12 yaş civarıdır. Şu unutulmamalıdır ki, sadece diş eğrilikleri varsa her yaşta tedavi imkanı vardır. Çeneler arası ilişkide sıkıntı mevcutsa ortodonti ile sadece büyüme ve gelişim döneminde ideal sonuca ulaşılabilir. Çocuğumun 5 yaşında dişi süt dişi sallanmaya başladı normal mi? Evet normaldir. Her çocuğun dişlerinin değişim yaşı farklıdır. Çocuğumun ön süt dişleri düştü ama daimileri sürmeye başlamadı ne yapmalıyım? Bu yaş grubunda süt dişleri düştükten sonra bazen daimiler hemen sürmeye başlamayabilir. Normal şartlarda alt keserler 6 ay içinde sürmeye başlarlar. Üstte ise süre daha uzun olabilir. Bazı durumlarda 1 yılı bulabilir. Bu süreler geçmesine rağmen daimi dişler kendisini göstermemişse bir diş hekimine muayene ettirebilirsiniz. Çocuğumun ön süt dişleri düştü ama daimileri tam yerinden sürmüyor ya da düzgün gelmiyor, ne yapmalıyım. 5-8 yaş grubu çocuğu olan ebeveynlerden bize gelen en sık sorudur. Doğal olarak anne baba endişe etmektedir. Daimi dişler bazen eğri bir şekilde ya da tam olması gereken yerden sürmeye başlamayabilirler. Eğer dişin sürmesi için yeterli yer varsa, diş uzadıkça dilin ve dudağın etkisi ile yerine yerleşecek, düzgün bir şekilde kaviste yerini alacaktır. Eğer yeterli yer yoksa, alt üst keser dişler sürdükten sonra hareketli apareyler ile damaklar genişletilebilir. Böyle bir ihtiyaç olup olmadığını anlamanın tek yolu hem klinik, hem radyografik muayenedir. Bazı durumlarda, hiç bir şey yapılmaz, bütün süt dişlerinin değişmesi beklenir ve sabit ortodontik tedavi uygulanır.
INVISALIGN Şeffaf Plak Tedavisi
Invisalign ya da genel adıyla şeffaf plak ile ortodontik tedavi görmeyi planlıyorsanız, aşağıdaki bilgiler bu konuda bilgi sahibi olmanıza yardımcı olacaktır. Şeffaf plaklarla Invisalign aynı şey midir? Şeffaf plaklar ile tedavi yöntemini ilk geliştiren Invisalign firmasıdır. Bu tip tedaviyi ortaya çıkarmakla birlikte gelişimi için 20 yıldan fazla süre çalışmaktadır. Bundan dolayı bu tedavi firma ismiyle de anılmaktadır. Günümüzde ise yerli yabancı çeşitli firmalar bu alnda hizmet vermektedir. Bazı çok iyi firmalar maliyetten dolayı şu anda Türkiye pazarında yer almamaktadır. Şeffaf Plaklar ile her diş bozukluğu tedavi edilebilir mi? Ortodonti tedavisinin hastalar açısından en büyük handikapı tellerin görüntüsüdür. Dişlerinde çarpıklık olup, sadece tellerin görüntüsünden dolayı tedavi olmaktan kaçan çok sayıda kişi vardır. Bu sorunu aşabilmek için tel kullanmadan dişleri hareket ettirmek amacıyla şeffaf hizalayıcı plaklar geliştirilmiştir, ki bu tedavi telsiz ortodonti olarak adlandırılabilir. Bu plaklar ile ilk kullanılmaya başladıkları zaman, son derece sınırlı hareketleri yapabilmekteydiler. Üç boyutlu yazıcıların gelişimi ve ilgili yazılımlardaki ilerlemeler ile birlikte bu plaklarla tedavilerin sınırları da çok daha fazla genişlemiştir. Yıllar içinde elde edilen tedavi tecrübesi ile şeffaf plaklar çok daha komplike vakaları tedavi etmekte kullanılmaya başlanmış ve çok daha geniş kitlelere ulaşmıştır. Her geçen gün, bu konuda artan tecrübe ile kapsama alanları genişlemektedir. Tedavi süreleri de kısalmaktadır. Eğer bazı diş hareketlerinde normal teller ile desteklenirse, hemen hemen her vaka şeffaf plaklar ile tedavi edilebilir. Invisalign ile tedavi nasıl yapılmaktadır? Önce hastanın ağzının üç boyutlu dijital görüntüsü elde edilmektedir. Bunun için 2 yol vardır: 1. Ağız içi tarayıcılar ile diş dizilimlerinin görüntüsünün elde edilmesi. 2. Silikon esaslı ölçü maddesi ile hastadan ölçü alınması ve bu ölçünün taranması ile diş dizilimlerinin görüntüsünün elde edilmesi. Elde edilen dijital tarama *hizalayıcıları üretecek sisteme entegre yazılıma aktarılır. Bu yazılım ile bilgisayar ortamında dişler ufak ufak hareket ettirilir. Bu şekilde dişler olması gereken ideal konuma getirilir. Bu hareket miktarı ve şekli plakları üretecek olan firmanın teknisyenleri tarafından yapılır. Bazı firmalarda, ortodontistin olaya katkısı maalesef sınırlıdır. Invisalign’da olduğu gibi bazı sistemlerde tedavi planlaması tamamen doktora açıktır. Ortodontist tecrübesine göre, normal bir tel tedavisi planlaması yapar gibi plaklar ile tedaviyi planlayabilmekte ve teknisyeni yönlendirmektedir. Tedavi sırasında dişlerin nasıl hareket edeceğine ve tedavi bitiminde nasıl konumlanacağına ortodontist karar verir. Bundan dolayı, tedaviniz sonucunda elde edilecek diş dizisi, gülüş, kapanış, doktordan doktora farklılıklar gösterecektir. Aynı plaklar kullanılsa bile, yapılacak diş hareketleri farklı olacağı için elde edilecek tedavi sonuçu da doktordan doktora farklı olacaktır. Hizalayıcıların kompleks diş hareketlerini sağlayabilmeleri için dişlerin üzerine ufak eklentiler planlanır. Bunlara ataşman denir.Bu ataşmanlar dişlerin haraket ettirilmesinde oldukça önemlidir. Şekilleri, boyları ve hangi safhada ne tip ataşman olacağı yapılacak diş hareketine göre değişiklik göstermektedir. Her dişte ataşman olması gerekmemektedir. Planlama işleminden sonra yapılacak her diş hareketi için ayrı bir plak hazırlanır. Basit çapraşıklık için 5-10 arası plak yeterlidir. Ciddi çapraşıklık ve düzensizlik içeren tedaviler için 60-70 hatta daha fazla sayıda plak gerekli olabilir. Şeffaf Plak tedavisi için toplam kaç defa gelmeliyim? Özellikle şehir dışından ya da yurt dışından gelecek hastalarımız merak ettiği konudur. 1. Kayıtlar (Fotoğraflar, röntgen, intraoral scanner ile tarama) için. 4-8 hafta sonra 2. Ataşmanların yerleştirilmesi ve plakları teslim almak için 3. Tedavinin bitiminde koruyucu plak ya da lingual retainer yapımı için Toplamda minimum 3 defa gelmeniz gerekemektedir. Bütün plakların kullanılmasına rağmen, planlanan sonuca dört dörtlük ulaşılamayabilmektedir. Bu durumda yeni kayıtlar ve bir süre daha plak kullanımı gerekebilmektedir. Bu da toplam tedavi süresine iki randevu ekleyip, toplamda 5 randevuya çıkabildiği durumlar olabilmektedir. Komplike tedavilerde bazen plak kullanımı yeterli olmayıp, yardımcı aygıtlar gerekebilmektedir. bu durumda toplam randevuu sayısı standartların üzerine çıkabilmektedir. Kayıtları aldıktan sonra plakları kargo ile gönderebilir misiniz? Plakların dişlere tutunmasını arttıran ataşman adı verilen eklentilerin yerleştirilmesi için plaklar imal edildikten sonra kliniğimize gelmeniz gerekmektedir. Invisalign Tedavisi Maliyeti Ne Kadar? Gerekli olan plak sayısı maliyetleri belirleyen ana kriterdir. Her firmanın farklı sınıflandırması vardır. Invisalign şu an için 4 ana grupta tedavi maliyetini belirlemektedir. Express, Lite, Moderate, Comprehensive grupları vardır. Invisalign Express: 7 plak ile tedavi edebilecek düzensizlikler içindir. Bu durumlar genelde daha önceden tedavi görmüş ama çeşitli nedenlerle dişlerinde tekrar hafif oynamalar olmuş hastalar, ya da dişlerinde çok hafif eğrilikler olan hastalar için uygundur. Invisalign Lite: 14 plak ile tedavi edebilecek düzensilikler içindir. Bu durumlar genelde dişlerinde hafif eğrilikler olup, kapanışta herhangi bir sıkıntının olmadığı durumlar için uygundur. Invisalign Moderate: 20 plak ile düzelebilecek çok kapsamlı olmayan tedaviler için uygundur Invisalign Comprehensive: Kapsamlı normal ortodontik tedaviler için uygundur. Plak sayısında herhangi bir sınırlama yoktur. Express, Lite, ve Moderate tedavi seçeneklerinde alt ve üst çene ayrı ayrı fiyatlandırılır. Comprehensive en kapsamlı olanıdır, 5 yıl sınırsız sayıda plak imkanı sunmaktadır. 2024 yılı Şeffaf plak tedavi fiyatları uygulayan doktor, uygulanacak tedavi ve tabiki tercih edilen şeffaf plak firmasına göre değişmektedir. İstanbul ili için basit bir tedavi tek çene için 25000TL den komplike çift çene tedaviler için 100 000 TL’ye kadar fiyatlar mevcuttur. Bu fiyatlar bizim fiyatlarımız değil, genel ortalama fiyatlardır. Her doktorun tedavi maliyeti farklı olacağı gibi tedavi sonucunda elde edilecek sonuş da aynı olmayacaktır. Doktorun bu konudaki birikimi çok önemlidir. Bu alanda dünyada en büyük firma bugün için Invisalign’dır. Ortohero gibi benzer hizmet sunan çeşitli yerli firmalar da mevcuttur. Dileğimiz yerli firmaların inovasyon yolu ile Invisalign’dan daha büyük başarılar elde etmeleridir.
DİŞ TELİ FİYATLARI NASIL BELİRLENİR 2024?
Diş Teli Fiyatları Diş teli fiyatları Türk Diş Hekimleri Birliğinin (TDB) her yıl açıkladığı asgari ücret tarifesi baz alınarak hesaplanır. Bu tarifedeki rakamların altında tedavi yapmak daha önceden yasaklanmışken, günümüzde bu kural esnetilmiştir. Birbirinden çok farklı diş teli tedavi fiyatları vardır. Bu durumun ana nedeni yapılan hiçbir tedavi birbirinin tıpatıp aynısı olmamasıdır. Yapılan tedavi ortodontik tedavi olup amaç dişlerdeki eğrilikleri giderip hastaya güzel sağlıklı bir gülüş kazandırmaktır. Elde edilen sonuçlar çok farklı olurken, kalıcılık da ayrı bir problem olabilmektedir. Burada doktorun estetik anlayışı ile bilgi ve becerisi ve birikimi hayati önemdedir. Ortodontik tedavi hastalarının büyük bir kısmı için doktor seçiminde, kliniğe ulaşım kolaylığı ile birlikte diş teli fiyatları ana iki kriter olmaktadır. Ortodontik tedavi hastanın fedakarlığını gerektiren zahmetli, uzun süren, maliyetli bir tedavi olduğu düşünüldüğünde, karar verirken çok boyutlu düşünmek gerekir. Olumsuz örnekleri çok olsa da amaç bu tedaviyi hayatta sadece bir defa yaptırmaktır. Dişlerimizi daha sağlıklı hale getirelim diye uğraşırken başka sağlık riskleri yaratmamak gerekir. Diş teli tedavisinde kullanılan braketler, teller, lastikler çok uzun süre ağızda kalmakta tükürüğün çözücü etkisine maruz kalmaktadır. Yapılan çalışmalar, eğer belirli bir kalitede içeriği olan malzeme kullanılmadığı taktirde, ortodontik tedavide kullanılan malzemelerin yapısında bulunanan bazı maddelerin tükrüğe geçtiği tespit edilmiştir. Bu da sağlık açısından bir risk oluşturabilmektedir. Hekim hastasına dişteli tedavi fiyatı verirken kullandığı malzemenin kalitesinin buna etkisi olabilmektedir. Hastaya fiyat verilirken hastanın istekleri doğrultusunda farklı tedavi yöntemleri hakkında bilgi verilir. Hastaların bir kısmı, içten tel ya da gizli tel diye de adlandırılan lingual ortodonti maliyetini merak ederler. Bu tedavi de içinde alt gruplara, kullanılan braket sistemlerine göre ayrılmaktadır. Mevcutta en pahalı tedavi yöntemi budur. Normal bir tel tedavisinin en az iki katı kadar maliyeti vardır. Genel olarak diş teli fiyatları ve tedavisi olarak adlandırılsa da, son yılların popüler tedavi yöntemi Şeffaf Plak (Invisalign gibi) tedavisini de bu gruba dahil edebiliriz . Şeffaf plak tedavi fiyatları üretimi yapan laboratuvar firmasına göre değişiklik göstermektedir. Halihazırda ülkemizde ve dünyada en yaygın olanı Invisalign isimli plakları üreten Align Technologies firmasıdır. Bunun dışında dişlerin dış yüzüne takılan teller de metal ya da seramik olmasına bağlı olarak farklı maliyetleri olur. Tabi burada yine kullanılan malzeme markası ve de kalitesi ana faktör olmakla birlikte, seramik yani estetik braketler metallere göre daha maliyetli olmaktadır. Metal ya da seramik braketler de kapaklı ya da kapaksız olmasına göre aralarında alt gruplara ayrılmaktadır. Kapaklı olan braketler kapaksız olanlara göre daha maliyetli olmaktadır. Yukarıda da anlatıldığı gibi, diş teli tedavilerinde hem tedavi yöntemi, hem de sonuç olarak bir standart yakalamak zor olmaktadır. Bir hekimin estetik anlayışı ile diğer bir hekimin estetik anlayışı tamamen farklı olabilmektedir. Bir ortodontist alt ve üst dişlerin tam olarak sıralanmasına odaklanırken, diğer bir ortodontist gülüş estetiğine odaklanıyor olabilir. Başka bir doktor estetiği bir geri planda düşünüp çene ekleminin sağlığına odaklanmış olabilir. Bu doktorların tek taraflı düşünüp tedavi yaptığı anlamına gelmez fakat, öncelik ve tedavideki ağırlıkları farklı olabilir. Doğal olarak bu da tedavi sürecini ve dolayısıyla maliyetleri etkileyecektir. Hekim seçerken maliyete odaklanmak yanlış bir seçime yol açabilirken, tam tersi şekilde hareket etmek de kesinlikle tabiki doğru değildir. İnternette Ortodontik Tedavi Fiyatlarının açıklanması Diş teli tedavisi – ortodontik tedavi kişiye özel bir tedavidir. Hiç bir bireyin tedavi ihtiyacı birebir başka birisiyle aynı olamaz. Bundan dolayı hastanın klinik, radyografik muayenesi ve analizleri yapılmadan verilecek maliyet bilgisi yanıltıcı olabilmektedir. Bundan dolayı internet ortamında açıklanması TDB tarafından da yasaklanmıştır. Tabi TDB diş hekimleri tarafından uygulanacak asgari fiyatları internet ortamında halka açık olarak yayınlamaktadır. TDB internet sitesinden bu fiyatlara siz de ulaşabilirsiniz. Ortalama fiyatları bilmek bu tedaviyi yaptıracak olanın tabiki hakkıdır. Daha önce de belirtildiği gibi ortodontik tedavi genel anlamda estetik bir tedavidir. Fiyat konusu da sizin ne kalitede tedavi istediğinizle alakalı bir durumdur. Bu tedaviyi yapacak olan doktorun bilgi birikimi, tecrübesi, becerisi, tedaviye bakışı, yenilikleri ne kadar takip ettiği çok önemlidir. Kısacası her doktorun yaptığı tedavi aynı olmamaktadır, aynı sonuca ulaşılmamaktadır. Bundan dolayı doktorunuzu seçerken fiyatların çok oynaklık göstermesi normaldir. TEDAVİ SÜRESİ – MALİYET Normal bir tedavi, Amerika Birleşik Devletlerinde ortalama 27 aydır. Bu örneği vermekteki amaç ülkemizde mevcut olan yanlış bir inanışı ortaya koymak içindir. Ülkemizde hastalar doktorlarından tedavi süresini kısaltmalarını talep etmektedirler. Kısa sürede yapılan tedavi, maalesef iyi bir tedavi anlamına gelmemektedir. Böyle bir yaklaşım uzun dönemde birçok sorunları beraberinde getirebilecektir. Hastalarımız ön dişleri düzeldikten sonra tedavinin artık bittiğini düşünürler ama gerçek o kadar basit olmamakta, bütün dişlerin ideal konuma gelmesi, alt ve üst dişler ve çeneler arası ilişkinin hem yatay hem dikey yönde sağlıklı bir konumda kalıcı bir şekilde pozisyonlandırılmaları zaman almaktadır. Tedavi süresinin uzun olması da diş teli fiyatları üzerinde direk etki yapmaktadır. Kısa tedavi daha ucuz olmakla birlikte başarılı bir tedavi anlamına gelmemektedir. INVİSALİGN EN SON TEKNOLOJİ ŞEFFAF PLAK TEDAVİSİ DİŞ BEYAZLATMA ÇOCUKLARDA ŞEFFAF PLAK İLE TEDAVİ ÇOCUKLARIN İLK ORTODONTİK MUAYENESİ
DİŞ TELİ İÇİN DİŞ ÇEKİMİ ŞART MI
DİŞ TELİ İÇİN DİŞ ÇEKİMİ ŞART MI Diş teli tedavisi için diş çekimi konusu ortodontistler için tedavi planlaması aşamasında kritik konulardan birisidir. Çekim kararı için çeşitli analizler yapmak gerekmektedir. Bu analizler bile ortodontistler arasında tam bir fikir birliği sağlayamamaktadır. Çekim konusunda her doktorun tercihi farklıdır. Her ortodontist kendi tecrübe, bilgi ve estetik anlayışına göre çekim planlar, ya da planlamaz. Bazı diş hekimi ortodontistler tedavi için daha sık çekim kararı verirken bazı ortodontistler benzer vakalara daha az çekim kararı verebilmektedir. Bir çok branştan farklı olarak ortodontide tek bir doğru yoktur. Standart belirli bir eğitim de yoktur. Her doktor aldığı eğitim çerçevesinde diş çekimi kararı vermektedir. Burada bir önemli konu da ortodontistin bilimsel verilere dayanan güncel tedavi yaklaşımlarını ne kadar takip ettiği de önemlidir. Neden farklı tedavi planlamaları yapılmaktadır? Bu birçok nedene dayanmaktadır. Esas olarak ortodontik tedaviden elde edilmek istenen sonuç, çevre dokularla uyumlu güzel bir diş dizisi kazandırmaktır. Burada önemli faktör çevre dokular ve tabiki gülme hattıdır. Her ortodonti doktoru bu konuda hem fikir değildir. Kimi çevre dokulara daha önem verir, kimi gülme hattına, kimi de sıralanan dişlerin kendisine. Diğer bir konuda tedaviden sonra dişlerde bozulma riskidir. Ortodonti uzmanınız sizi muayene ettikten sonra bu konuları kendisine sormalısınız. Neden diş çekilir? Bunun ana sebebi diş kavsindeki yer darlığıdır. Mevcut yer darlığının miktarı oldukça kritiktir. Bazı ortodontistler yeterli yer yok deyip çekim yapmayı düşünürken bazıları hayır yeterli yer var bu dişler buraya girebilir diye düşünebilirler. Hafif çapraşıklık diş telleri takıldıktan sonra dişlerin biraz öne doğru gelmesi neticesinde düzelir. Bunun yanında farklı yöntemlerle dişler geriye doğru hareket ettirilerek de bir miktar yer kazanılır. Özellikle alt keser bölgesindeki hafif yamukluklarda keser dişler arasından zımparalama ya da törpülemediyebileceğimiz işlem yapılarak, dişler diş kavsine sığdırılmaya çalışılır. İşte bütün bunlara rağmen dişlerinizin güzel bir şekilde dizilmesi için yeterli yer yoksa diş çekimi gerekli olur. Bu durumda karar verilmesi gereken konu hangi dişlerin çekileceğidir. Bütün dişlerin sağlıklı olduğunu düşündüğümüz taktirde, çekilecek dişler estetik ve fonksiyon yönünden olumsuz etki yaratmayacak şekilde çapraşıklığa en yakın noktadan yapılır. Alt üst dişlerin ilişkisinde sorun olduğu durumlarda da çekim gerekli olabilir. Üst keserlerin ileri olduğu durumlarda üst diş kavsinden diş çekerek alt üst ilişki sağlanmaya çalışılabilir. Bu durum biraz bıçak sırtı bir karardır. Üst kesici dişlerin geriye alınması alt üst dişlerin ilişkisini düzeltirken üst dudak desteğinin azalmasına yol açarak başka estetik problemlere neden olabilir. Yukarıda anlatılanın tam tersi bir durumda yani alt dişlerin üst dişlerin önünde olduğu durumlarda bazen alt diş kavsinden çekim yaparak alt dişler geriye alınır. Bu şekilde alt üst diş ilişkisi düzeltilebilir. Burada da bunun bir sınırı vardır. Ortodonti uzmanınız röntgeninize bakarak ve klinik muayene ile bunun olabilirliğini size anlatacaktır. Unutulmaması gerek konu bu yapılan ile alt çene ucunuzun geriye gitmeyeceği, sadece alt dişlerinizin geri gideceğidir. Eğer alt dişleriniz ile birlikte çene ucunuzun da ilerde olduğunu düşünüyorsanız ve bu durumun düzeltilmesini istiyorsanız, ortognatik cerrahi adını verdiğimiz ortodonti ve cerrahi işlemlerin birlikte yürütüldüğü daha komplike bir tedavi ihtiyacınız olabilir. Nadir durumlarda, alt üst ön dişleriniz tam bir kapanış sağlamıyorsa, azı dişlerinin çekimi ile gerçeklerştirilen çekimli bir tedavi yöntemi vardır. Hem dişlerde ciddi miktarda düzensizlik, hem de çeneler arası ilişkide sıkıntı varsa diş çekimi ihtiyacı daha fazla olur. Diş çekimi kararında ortodonti uzmanınızın cevaplaması gereken soru: Çekim yapmaya değer mi? Çekim yapmadan çapraşıklığı çözecek ortodontist için de cevaplaması gerek soru: Sağlıklı stabil bir sonuca ulaşabilecek miyiz? Ortodontik tedavi amaçlı diş çekimi ihtiyacı yukarıda bahsedildiği gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörler arasında en önde geleni aşırı boyuttaki çapraşıklık sonucu yer darlığıdır. Günümüzde kullanılan teknikler sayesinde tel tedavisi amacı ile yapılan sağlam diş çekimi, minimum seviyeye indirilmiş olsa da, gerekli olduğu durumlar olmaktadır. Bunun dışında daimi diş çekimi gerektiren olgular: Restore edilemeyecek kadar harap dişlerEksik başka daimi diş nedeni ile simetrinin başka türlü sağlanamayacak olmasıDişi destekleyen çevre dokulardaki (Kemik ve dişeti) yetersizlikDiş köklerindeki yapısal bozukluklar gibi…
DİŞ TELİ ÖNCESİ VE SONRASI
DİŞ TELİ ÖNCESİ VE SONRASI Diş Teli Öncesi ve Sonrası Fotoğraflar Diş teli öncesi ve sonrası fotoğraflar hem hastalar hem de tedaviyi yapan ortodontist için çok önemlidir. Doktor, bu fotoğraflar ile için yaptığı işi değerlendirme fırsatı bulur. Hasta ağzında tabi ki herşeyin mükemmel olduğuna kanaat getirdikten sonra debonding yapar, yani telleri söker. Yine de bazen iki boyutlu fotoğraf olarak değerlendirmek farklı bir perspektif verebilmektedir. Yapılan iş sonucu hastaya sunulan gülüşten hoşnut kalınmışsa bunu mesleki bir tatminin yanı sıra, kendini geliştirmek için de kullanır. İlk anda fark edilemeyen ince detayları ortaya çıkartabilir. Bunu kendini geliştirmek için kullanır. Hastalar uzun sürecek uzaktan zor ve zahmetli görülen bir tedaviye başlamadan önce hem yapılacak tedavinin sınırlarını görmek, hem de tedaviyi yapacak ortodontistin becerisini görebilmek için tedavi öncesi ve sonrası fotoğraflar görmek isterler. Maalesef doktorların kendi hastalarına ait böyle fotoğrafları, hastanın izni olsa bile internet sitelerinde yayınlamaları ülkemizde yasaklanmıştır. Bundan dolayı size burada hastalarımıza ait tedavi öncesi ve sonrası fotoğrafları yayınlayamıyoruz. Diş Teli Öncesi ve Sonrası Konuşmada Değişiklik Eğer ortodontinin genel kurallarına bağlı kalınarak bir tedavi yapılmışsa, ortodontik tedavi sonrasında konuşmanızda olumsuz bir değişiklik söz konusu olmaz. Bimaxiller protruzyon diye adlandırdığımız hem alt hem de üst çenede ilerilik olduğu durumlarda keser dişler aşırı miktarda retrakte edilirse yani geriye kaydırılırsa, dilin hareket alanı daraltılmış olacağı için, yeni duruma adapte olana kadar konuşmada geçici bir değişiklik olabilir. Çok nadiren bu uzun süre bu şeklde devam edebilir. Bazı durumlarda, dişlerin yanış konumlanmasından dolayı, özellikle açık kapanışı olanlarda, bazı sesleri telafuz etmekte zorluk çekenler, diş teli tedavisi sonrası, telafuzlarında olumlu değişiklik gözlemlenebilir. Diş Teli Öncesi ve Sonrası Dudakların Konumları Yapılan tel tedavisi dişleri düzeltmek için yapılsa da, güzel gülüş ile birlikte istirahat konumunda da dengeli bir dudak formu sunmalıdır. Özellikle üst dişleri fırlak olan ve alt çenesi geride olan erişkinlerin sabit ortodontik tedavilerinde üst diş kavsinden çekim yapılacaksa, dişlerle bire bir oranda olmamakla birlikte, dudaklarınız da bir miktar geriye doğru kayacaktır. Bunun miktarına karar vermek ve diş teli tedavisi öncesinden dudakların alacağı son konumu değerlendirmek önemlidir. Bunun tam tersi durumlar da olmaktadır. Özellikle üst dudak desteği olmayanlarda, üst dişler ileri kaydırılarak bu destek belirli ölçüde sağlanabilmektedir. Bunun ne kadar mümkün olacağına dişlerin kemik içindeki konumlarına bakarak karar verilir. Alt çene ileriliği olanlar için belirli bir oranda düzelme bu şekilde sağlanabilmektedir. Diş teli yani ortodontik tedavi ile dişleri sıralamaktan çok daha fazlasıdır. Tabi bunun da sınırları vardır. Sizin durumunuzun değerledirilmesi için bir ortodontist muayene olmalısınız. Diş Teli Alternatifi Tedaviler Nedir? Ortodontik Tedavinin Süresi Ne Kadardır? Ortodonti Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler Diş Teli Nasıl Takılır?
ORTODONTİ TEDAVİSİ PARMAK EMME ALIŞKANLIĞI
ORTODONTİ TEDAVİSİ PARMAK EMME ALIŞKANLIĞI Parmak emme güdüsü bırakılması çok zor olabilen bir alışkanlıktır. Bu alışkanlık daimi dişler sürmeye başlayana kadar bırakılmalıdır. Bu kritik dönem gelmesine rağmen, parmak emme alışkanlığı bırakılmazsa, çene ve diş gelişimi açısından telafisi zor durumlarla karşı karşıya kalınabilir. Çocuğun istemesine ailenin bütün çabalarına rağmen parmak emme alışkanlığının önüne geçilemediği durumlarla sıkça karşılaşılmakta ve bunun neticesinde çocukta ortodonti tedavisi ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Maalesef bu tip durumlarda uygulanacak olan ortodonti tedavisi basit tedaviler kategorisine girmemektedir. Parmak emmeye bağlı diş ve iskelet yapıdaki bozukluklar, alışkanlığın şiddeti, süresi ve ne yaşa kadar devam ettiği ile doğrudan alakalıdır. Yukarıda da söylediğimiz gibi eşik dönem daimi dişlerin sürmeye başlamasıdır. Bu dönem birçok çocukta 6-7 yaş dönemidir. Süt keser dişler düştüğü halde parmak emme alışkanlığını bırakmamış çocuğun bir pedodontist (çocuk diş hekimi) ya da ortodonti uzmanı tarafından görülmesinde fayda vardır. Çocuğa sabit ya da hareketli alışkanlık kırıcı aygıt yapılıp bu alışkanlığa kesin çözüm bulmaya çalışılır. Emme sırasında çocuğun hangi parmağını ağızına soktuğu, meydana gelebilecek ortodontik düzensizlik açısından önemlidir. Başparmak emen çoçuklarda üst çenede darlık ve açık kapanış dediğimiz, üst keserlerin alt keserleri yeterince örtmediği durum ortaya çıkmaktadır. Buna alt çene geriliği eşlik edebilmektedir. Sadece işaret parmağını emenlerde lokal üst damakta deformasyon, yan çapraz kapanış ve parmağın ağıza girdiği bölümde lokal açık kapanış görülebilirken, birden fazla parmak emenlerde darlık olmasa da açık kapanış ve alt çene geriliği görülebilmektedir. En güzeli, böyle bir alışkanlık gelişmesinin önüne baştan geçmektir. Peki bebekte böyle bir güdü varsa ne yapabiliriz. Bu güdüyü tamamen engellemek yerine, yönlendirilmeye çalışılabilir. Bu konuda en büyük yardımcı “yalancı meme” lerdir. Bu ilk başta kulağa garip gelebilir. Yalancı meme de dişlerde bozukluğa yol açmaz mı? Evet açabilir ama parmak emmede olduğu gibi kritik eşik yaşı geçmesine rağmen emmeye devam edenlerde görülür. Yalancı memenin avantajı, kontrolün sizde olması. Belli bir yaşa gelen gelen çocuktan emziğini alıp bir daha vermeyerek kısa bir süre içinde bu alışkanlıktan vazgeçirebilirsiniz. Parmak emenlerde ise böyle kolay bir çözüm maalesef olamamaktadır. Onun için bebekte parmak emme alışkanlığı varsa onu mutlaka emzik emme alışkanlığına döndürmenizi tavsiye ederim. Bebek emziği istemeyip parmak emmekte ısrar ederse, hiç tavsiye edilmese de bir şekilde emziği çekici hale getirmek gerekebilir.
DİŞ TELİ İÇİN YAŞ SINIRI VAR MI?
‘Diş teli için yaş sınırı var mıdır?’ sorusunun kısa cevabı hayır yoktur. Günümüzde, devamlı gelişen teknoloji ile erişkin hastalara geçmişe göre oldukça konforlu ortodontik tedavi imkânı sağlamak mümkün olmaktadır. Bu, her türlü diş teli – ortodonti tedavisi her yaşta yapılır anlamına gelmemelidir. Özellikle büyüme ve gelişim dönemini tamamlamış bireylere uygulanan diş teli yöntemi ve tedavi hedefi hala büyümeye devam edenlerle aynı olmayabilmektedir. Özellikle alt ve üst çene ilişkisinde mevcut olan iskeletsel seviyedeki düzensizlikler yani alt çenenin olması gerektiğinden daha önde ya da geride olması, üst çene kemik yapısının çok dar olması, alt üst çene kapanışının çok bozuk olması gibi bazı kapanış bozuklukları, büyüme ve gelişim döneminde olan hastalarda sabit ve fonksionel ortodontik tedavi ile çözümlenebilmekteyken, bu dönemi geçmiş bireylerde ortognatik cerrahi dediğimiz ortodonti ve cerrahi işlemlerin koordineli olarak yürütüldüğü tedavi yöntemi gerekli olabilmektedir. Cerrahi müdahalenin istenmediği ama yine de bir şekilde düzensizliğin giderilmesinin arzu edildiği durumlarda ortodontik kamuflaj tedavisi ile hastalarımıza optimum tedavi imkanı sunabilmekteyiz. Bazı durumlarda, protetik restorasyonlardan önce, örneğin kaplama, lamina uygulamaları, implant, köprü uygulamalarından önce restore edilecek olan dişlerin ya da komşu dişlerin konumlarını düzenlemek amacıyla belirli bir süre için diş teli takılması gerekebilmektedir. Bu şekilde hem daha estetik hem de daha sağlıklı ve uzun ömürlü protetik tedaviler yapılabilmektedir. Günümüzde ortodonti hastalarının önemli bir oranı erişkinlerden oluşmaktadır. Bundan 30 yıl önce erişkin olup tel tedavisi gören kişi sayısı toplam tedavi görenler içinde oldukça küçük bir grubu temsil ederken, günümüzde erişkinler olukça önemli bir orana sahiptir. Her geçen gün de bu oran özellikle değişik alternatiflerin sunulmasıyla daha da artmaktadır. İhtiyaç olduğu ve istendiği taktirde 50, 60 hatta 70 yaş üstü kişilere bile ortodontik tedavi uygulanabilir. Benim tedavi ettiğim hastalar içinde yaşı en ileri olan kendi teyzemdi. Bundan 7 sene önce 2008 yılında 57 yaşında kendisine alt üst tam ortodontik tedavi uygulamıştık. Tedavisini hiç problemsiz tamamlamıştık. Bugüne kadar da herhangi bir problemi olmadı. Diş teli tedavisi sürecinde dişlerin hareketi esnasında meydana gelen biyolijik süreç, genç yaşlı bütün sağlıklı bireyler için aynı olmakla birlikte kişiden kişiye ufak farklılıklar gösterir. Ortodonti – diş teli tedavisinin sağladığı olumlu imkanlardan faydalanmak için geç kalmış sayılmazsınız.
Ortodontik Tedavi Fiyat ve Süre Tahmini
Ortodontik Tedavi Fiyat ve Süre Tahmini Olmayı düşündüğünüz ortodontik tedavinin süresi ve maliyet hakkında bir tahminde bulunmamızı istiyorsanız, sizden aşağıdaki fotoğraflara benzer fotoğraflar istiyoruz. Bu fotoğrafları başka birinin çekmesi daha uygun fotoğraflar elde etmenize yardımcı olacaktır. 1. Kapanış Fotoğrafları Bu fotoğraflarda dişlerinizin kapanışını doğru bir şekilde görebilmemiz için arka dişleriniz ile iyice ısırmalısınız. Alt üst arka dişlerinizin hepsi tamamen birbirine temas etmelidir. A. Ön Kapanış B. Sağ Kapanış C. Sol Kapanış D. Ön Alttan Kapanış 2. Diş Kavsi Fotoğrafları A. Üst Çene B. Alt Çene İstediğimiz şekilde çekilmiş fotoğraflarınızı Whatsapp’dan 0532 179 03 56 numaralı telefona gönderebilirsiniz.
Diş teli kaç yaşına kadar takılır
Diş teli kaç yaşına kadar takılır ‘Diş teli kaç yaşına kadar takılır?’ sorusunun cevabı, hem ortodontik tedavi görecek olan erişkinler için hem de çocuklarının tedavi ihtiyacı olduğunu düşünen ebeveynler için oldukça önemlidir. Bu yazıda cevap aradığımız soru, ameliyata yani ortognatik cerrahiye ihtiyaç duymadan yapılan dişteli tedavilerini kapsamaktadır. Günümüzde ortodontik tedavi her yaştaki insana uygulanabilmektedir. Bundan, her düzensizlik her yaşta tedavi edilebilir anlamını çıkarmamak gerekir. Bazı bozukluklar her yaşta ortodonti ile çözülebilirken, bazıları ise ancak belli yaş dönemlerinde olabilir. Hastamızın yaşı bu tedavi için çok genç ya da ileri olabilir. Ortodontik tedavi olmak istiyorsanız ve yaştan dolayı emin değilseniz, bunun kesin çözümü bir ortodontiste muayene olmaktır. Bu yazı size bir noktaya kadar size yol gösterici olacaktır. Hangi bozukluklar her yaşta tedavi edilebilir? Eğer alt üst çene ilişkisinde ciddi bir bozukluk yoksa dişlerdeki mevcut eğrilikler her yaşta tedavi edilebilir. Bu tedavi için bir yaş sınırı yoktur. Peki normal alt üst çene ilişkisi nasıl olmalıdır? Arka dişlerle ısırıldığında üst dişler alt dişleri 1-2 mm örtmelidir. Bu örtme hem ön bölgede hem de yan bölgelerde olmalıdır. Eğer alt üst çene ilişkisinde belirgin bir dengesizlik varsa, alt üst dişler tam sıralansa bile kapanış hiçbir zaman düzgün olmayacaktır. Hangi bozukluklar büyüme gelişim döneminde düzeltilmelidir? Alt üst çene ilişkisinde normal sınırların ötesinde bir düzensizlik varsa, ancak iskeletsel büyüme ve gelişimden faydalanarak bu düzensizlikler giderilebilir. İlerleyen yaşlarda diş teli tedavisi tek başına yeterli olmayacaktır. Bunlar: Alt dişlerin üst dişlere göre çok geride olması Üst dişlerin alt dişleri çok fazla örtmesi Alt ve üst keser dişlerin birbirine değmemesi (Belirli değerin üzerinde ise ameliyat gerekli olabilir) Azı dişlerinin ters kapanması (alt azı dişlerinin daha dışarıda konumlanması) Alt keser dişlerin üstlere göre ileride olması (Belirli değerin üzerinde ise ameliyat gerekli olabilir) Büyüme gelişim dönemi hangi yaşlada sona eriyor? Direk şu yaşta sona erir demek mümkün değildir. Bunu anlamanın bir yolu bazı kemiklerin gelişim seviyesine bakmaktır. Bu amaçla el-bilek radyografileri kullanılabilir ama her zaman doğru sonuç vermez. Diğer bir yolu kız ve erkekler için ayrı kriterleri olan ergenlik belirtilerinin değerlendirilmesidir. Bunu ancak doktorunuz yapabilir. Kapanışımda bozukluk var ver erişkinim, diş teli ile yine de diş sıralamamı düzelttirebilir miyim? Olabilir. Daha önce de belirtildiği gibi diş teli her yaşta takılabilir ama sizin bundan ne kadar fayda göreceğinizi, kalıcı olması için alınması gereken önlemlerin neler olduğunu, ancak bir ortodontiste muayene olarak öğrenebilirsiniz.
DİŞ TELİ NASIL TAKILIR?
DİŞ TELİ NASIL TAKILIR? Bu bölümde anlatılan ‘diş teli’ dişlerin üzerine yapıştırılan metal ya da seramik braketlerle yapılan tedaviler hakkındadır. Bu uygulanabilecek yöntemlerden biri olup, ortodonti uzmanının tercihine göre değişilik gösterebilmektedir. Diş Teli Takılırken Acı Duyacak mıyım? Diş hekimi koltuğuna oturan her hasta için en büyük endişe ‘Acaba acı duyacak mıyım?’ dır. Tel tedavisi görmeye karar veren hastalarımızın da daha koltuğa oturmadan merak ettikleri konulardan birisi budur. En baştan söyleyelim. Diş teli takılırken herhangi bir ağrı ya da acı duymazsınız. İşin çok ilginç yanı işlem sırasında yaptığımız işin stresini atan hastalarımızdan bir çoğunun uykusu bile gelmektedir. Tellerin takılması ne kadar sürmektedir? Diş tellerinin takılma süresi uygulanan yönteme göre değişmektedir. Dişlerin üzerine ortodonti uzmanı tarafından tek tek yapıştırılan direk yöntem ile eğer herşey tek seansta yapılacaksa 1.5 saat civarında sürmektedir. Bazan tek çene ile başlanmakta, bazan azı dişleri daha sonra yapıştırılmaktadır. Benim gelmeden yapmam gereken birşey var mı? Teller yapıştırılmadan önce dişlerinizin yüzeyi çok temiz olmalı. O gün temizleme işlemine biraz daha uzun süre ayırabilirsiniz. Teller diş yüzeyine nasıl tutturuluyor? Diş dizinize ideal formunu verecek telleri diş yüzeyinde tutan braket adı verilen ufak parçalar vardır. Metal, seramik ya da safir olabilen bu ufak parçalar diş yüzeyine tek tek yapıştırılır. Bunun için dişlerinizin yüzeyi her türlü eklentiden arındırılmış olmalıdır. Bunun yanında tükürük de bu parçaların yapışmasına engel olmaktadır. Bunun önüne geçmek için yanak retraktörü ile dudak ve yanakların dişlere teması kesilir. Aynı zamanda ortodonti uzmanı için daha elverişli bir görüş açısı sağlanmış olur. Dişleriniz hafifçe kurutulduktan sonra braketlerin diş yüzeyine tutunmasını kolaylaştırmak için diş yüzeyine bir madde sürülür ve 20-30 sn beklenir. Dişler çok iyi bir şekilde yıkanır ve kurutulur. Bu aşamadan sonra en ufak tükürük yapıştırma işleminin başarısız olamasına neden olacaktır. Dilinizi ve dudaklarınızı mümkün olduğunca oynatmamaya özen göstermelisiniz. Arkasından, yapıştırma işlemini etkinleştirecek başka bir madde yüzeye sürülerek yapıştırma işleminin ön hazırlığı tamamlanmış olur. Yapıştırıcı, braketin arka yüzeyine sürülür ve braketler dişlerin dış yüzeylerine yerleştirilir. Bu pozisyonlama işlemi oldukça hassasiyet gerektirmektedir ve bu işin en can alıcı kısmıdır. Dişlerin tel tedavisi neticesinde nasıl bir konum alacağı buna bağlıdır. Yapıştırıcı fazlalıkları temizlenir ve ışın cihazı ile donması sağlanır. Azı dişlerine de aynı yöntem ile braket benzeri tüpler yapıştırılabilirken, yüzük şeklinde bantlar da yerleştirilebilir. Bantlar kullanılacaksa 3-4 gün önceden azı dişlerinin arasına ufak lastikler yerleştirilir. Bu işleme separasyon denir. Separasyon işlemini takip eden günde dişlerde bir miktar ağrı görülür. Daha çok çiğneme esnasında ortaya çıkan bu ağrı 24-36 saat sonra kaybolur. Bu lastikler yardımı ile dişler arasındaki kontak noktaları bir miktar aralanır, bantlar dişlere kolayca yerleştirilir. Dikkat edilmesi gereken konu, lastikler yerleştirildikten sonra arka dişlerin temizliğine ayrı bir özen gösterilmesidir. Bu şekilde gıda artıklarının buralarda birikmesi engellenmiş olur. Doktorunuz doğru boyuttaki bandı bulduktan sonra bandın iç kısmına yapıştırıcı sürer. Plastik bir çubuk ve sizin ısırma kuvvetinizden de faydalanarak bantları ideal konumda dişlere yerleştirir. Işın cihazı ile yapıştırıcının donması sağlanır. Yapıştırma işlemi bittikten sonra teller braketlere ufak lastikler yardımı ile tutturulur. Bu lastikler metal braket kullanılıyorsa, gri renk seçildiğinde metalle uyumlu olacağından belli olmazlar. Estetik braketlerde de şeffaf seçiminde aynı durum söz konusudur. Diş teli takılan hastalarımızın bazıları için en zevkli konu lastik renginin seçimidir. Renkli lastikler istendiği taktirde renk skalasındaki her renk lastik rengi seçilebilir. Teller değiştikçe lastikler de değişecektir. Birden fazla renk lastik kullanma imkanı olacaktır.Kendinden kapaklı braketler kullanıldığı taktirde lastik kullanılmamaktadır. Yukarıda diş teli nasıl takılır sorusuna verilen cevap, direk yapıştırma yöntemini anlatmakta olup, diğer bir yöntem indirek yapıştırma metodudur. Bu teknikte hastadan ölçü alınır ve hastanın diş dizisinin alçı modeli elde edilir. Braketler, laboratuarda bu alçı model üzerinde en ideal pozisyonda konumlandırılır. Dizilen braketleri ağıza taşımak için özel taşıyıcı hazırlanır. Yukarıda anlatıldığı gibi dişler, braketlerin yapıştırma aşamasına kadar aynı şekilde hazırlanır. Braketler tek tek yapıştırılmayıp taşıyıcı içindeki bütün braketlere yapıştırıcı sürülüp ışın cihazı ile sertleştirilir. Braketlerin kenarlarında kalan artıklar dönen el aleti ile temizlenir. Bundan sonraki işlemler direk yapıştırma yöntemi ile aynıdır.
ORTODONTİK TEDAVİDE NELERİ BİLMEMİZ GEREKİR ?
ORTODONTİK TEDAVİDE NELERİ BİLMEMİZ GEREKİR ? Çene bozuklukları ve çapraşık dişlerin düzeltilmesi amacıyla uygulanan ortodonti tedavisi, hemen hemen her yaştan bireyin başvurduğu bir tedavidir. Çapraşık dişler, kişinin görünüşünü olumsuz yönde etkiler ve bu da kişinin yaşam kalitesine yansır. Dişlerinin görüntüsünden rahatsız olan kişi, konuşurken ve gülerken dişlerini gizleme isteği duyar. Dişlerinin başkası tarafından görülmesi korkusuyla rahatlıkla gülemeyen ve konuşamayan kişinin psikolojisi bu durumdan maalesef olumsuz etkilenebilir. Sadece estetik açıdan değil, sağlık açısından da gerekli görülebilen ortodonti tedavisi, dişlerin daha kolay temizlenmesini, dolayısıyla dişlerde çürük oluşumunun engellenmesini ve dişeti problemlerinin gelişmesini önler. Bazı olgularda kapanış bozukluğu nedeniyle ileri de oluşabilecek çene eklemi sorunlarının önüne de geçebilen ortodonti tedavisi, hem etkileyici bir gülüşe sahip olmanızı hem de bakımı daha kolay dişlere sahip olmanızı sağlar. Diş bozukluklarının düzeltilmesi için doktorunuza her yaşta başvurabilirsiniz. Ancak sorun kemik yapısının bozukluğuysa, bu konuda müdahale için yaş önemlidir. Çünkü kemik yapısı ile bağlantılı çeneler arası sorunlar için fonksiyonel tedavi gerekebilmektedir ve bu tedavinin de iskeletsel büyümenin aktif olarak devam ettiği dönemin sonuna kadar uygulanması gerekir. Normal şartlarda, kız çocuklarında 11-13 yaşında, erkek çocuklarında 12-14 yaşında tedaviye başlamakta fayda vardır. Tabi bireysel erken ya da geç olarak çok büyük farklılıklar görülmektedir. Bundan dolayı doktorunuz uygun dönemi tespit etmek için bir takım tetkiklerden faydalanabilir. Ortalama tedavi süresi 24 ay olmakla birlikte kişiden kişiye farklılık gösterir. Çocuklarda süt dişlerinin ortaya koyduğu bozukluklar diş ve çene yapısı için endişelenmeyi gerektirmez. 7-9 yaşları arasında süt dişlerinin dökülüp kesici dişler varlığını gösterene dek çok fazla bir yapısal problemle karşılaşılmaz. Eğer aile hekiminiz çocuğunuz için sizi bir ortodontiste yönlendirdiyse bu konuda endişelenmenize gerek yoktur. Bir muayene olunmasında fayda vardır. Çünkü çene yapısı bozukluklarında çocuk yaşta yapılan erken müdahaleler birçok zaman ileride oluşabilecek sorunun çözülmesinde fayda sağlayabilir. Ortodonti tedavisinin süresi hastanın çene ve dişlerindeki bozukluklara göre farklılık gösterir. Problemin boyutunun yanı sıra hasta uyumu ile de doğrudan alakalıdır. Bazı tedaviler 6 ay gibi kısa bir sürede tamamlanabilirken, bazı tedavilerin tamamlanması 3 yıl, hatta bazı özel durumlarda daha da uzun sürebilir. Her zaman merak edilen bir konu ortodonti tedavisinin dişlerde çürüğe neden olup olmadığıdır. Dişlerinize takılan teller doğrudan diş çürümelerine sebebiyet vermez. Ancak doktorun tavsiyelerine tam uyulmadığı ve istenilen şekilde dişlere bakılmadığı durumlarda tel tedavisi bitip diş telleri çıktıktan sonra istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Dişlerde biriken besinler dişlerinizi çürütür. Bu nedenle her öğünden sonra dişlerinizi fırçalamanız tavsiye edilir. Tellerin dişlerinize bir zararı olmaz. Diş telleriniz sizin sağlığınızı düşünerek üretilmiş malzemelerdir. Telleriniz takılıp çıkartılırken herhangi bir ağrı veya acı duymazsınız. Bu nedenle bir iğne ile müdahale söz konusu değildir. Tellerin konuşmaya doğrudan bir etkisi olmaz. Tellerin uygulandığı bazı bölgelerde dilinizin bulunması ilk zamanlarda hafif bir etki yaratabilir. Ancak diliniz bu duruma uyum sağladığında hiç bir şekilde sıkıntı yaşanması söz konusu değildir. Diş teli aynı yeni bir ayakkabı gibi geçici olarak dudaklarınızı rahatsız edebilir. Bunun önüne geçmek mümkündür. Doktorunuzun size vereceği mum ya da benzeri bir malzeme ile böyle bir sıkıntı yaşanması önlenmiş olur. Diş telleri takıldıktan sonra dişlerde geçici bir hassasiyet olabilir. Daha çok sert gıdaları çiğnerken ortaya çıkan bu durum endişeye neden olmamalıdır. Birkaç gün içinde kendiliğinden kaybolur. Bazı hastalarda hassasiyet hiç görülmeyebilir. Başarılı bir ortodonti tedavisi doktorunuzun bilgi ve tecrübesi kadar sizin doktorunuz tarafından verilen tavsiyelere harfiyen uymanıza bağlıdır.
DİŞ BAKIMINIZI DOĞRU YAPIYOR MUSUNUZ?
DİŞ BAKIMINIZI DOĞRU YAPIYOR MUSUNUZ? Diş Fırçası Küçük başlı fırçanın avantajı; ağzın içinde her bölgeye kolay ulaşım sağlamasıdır. Kıl uçları yuvarlatılmamış fırçalar ise dişlerinizi çizerek uzun dönemde aşınmalara neden olurlar. Diş Fırçalama Tekniği •Etkin bir diş temizliği için minimum 2 dakika fırçalama işlemi yapılmalıdır.Yeterli fırçalama süresini ayarlamak için alışana kadar kronometre ya da kum saati kullanabilirsiniz. • Dişlerinizi banyoda fırçalamak zorunda değilsiniz. • Her ne kadar diş yüzeyi sert olsa da, tahta fırçalar gibi diş fırçalanmaz.Fırçalama işlemi sırasında dişlere fazla bastırmak daha iyi temizlik yapıldı anlamına gelmemektedir. • Dişler fırçalanırken fazla bastırmak diş yüzeylerinde aşınmalara, diş etinde ise yaralanmalara neden olur. • Fırçalama işlemi sırasında diş-dişeti sınırına ayrıca dikkat etmek gerekir. En çok eklenti bu hatta birikir. • Günümüzde yaygın olarak kabul edilmiş diş fırçalama tekniğinde, diş fırçasının kılları dişeti hattına 45 ° açı yapacak şekilde yerleştirilip süpürme hareketi, yuvarlak hareketler ya da ileri geri kısa (bir diş boyu kadar) hareketlerle temizlik yapılır. • Dişler günde günde iki kere fırçalanmalıdır. Günlük üç defadan fazla diş fırçalamak faydadan çok zarar getirebilir. Dişleriniz de aşınmalar, dişetinizde zedelenmeler meydana gelebilir. • Temiz bir nefes için dilimizin üst yüzeyi de fırçalamalıdır. Diş İpi ile arayüz temizliği Diş ipi tekniği Yukarıdaki bilgiler Amerikan Diş Hekimleri Birliğinin (American Dental Association) internet sitesi (https://www.mouthhealthy.org) kaynak alınarak düzenlenmiştir.
ORTODONTİK TEDAVİNİN SÜRESİ NE KADARDIR?
ORTODONTİK TEDAVİNİN SÜRESİ NE KADARDIR? Ortodontik tedavi gören hastaların daha teller dişlerine takılmadan en merak ettikleri konu tedavinin ne zaman sona ereceğidir. Yetişkin ve çalışma hayatındaki birey de, okula giden bir çocuk da eğer ortodontik tedavi görüyorsa tellerinden ne zaman kurtulacağını sorgular. Bu durumun yaş ile veya statü ile alakası yoktur. Ortodontistlerin de en sık karşılaştıkları soru tedavi aşamaları yerine tedavi süresiyle ilgili olanlardır. Okul mezuniyeti, önemli bir aile toplantısına kadar bitip bitmeyeceği hastalar için merak konusudur. Sık sık kontrollerle edilerek daha hızlı bir iyileşme süreci geçirilip geçirilmeyeceği de merak konusudur. Bu soruların hepsinin cevabı hastanın tedaviye verdiği tepki ile aynı oranda değişir.Sabit teller ile uygulanan tedavilerde hastanın iyileşme süreci tamamen problemin tipine, hastanın tedavi sırasındaki kooperasyonuna, doktorun ortodontik tedavi sırasında kullandığı yöntem ve planlamaya göre süre uzayabilir veya kısalabilir.Hasta kooperasyonundan kasıt, hastanın doktoru tarafından verilen kurallara uyup uymadığıdır. Hasta eğer diş bakımına özen göstermezse braketler etrafında biriken bakteri plağının neden olduğu asit, braketleri yapıştırmada kullanılan malzemenin yapısını bozarak kopmalara neden olur. Yine tedavi esnasında asitli içecekler tüketenlerde benzer bir durum gözlenir, asit nedeniyle braketlerde kopmalar görülebilir. Her braket kopması tedavi süresinin uzaması demektir. Bunun yanında, ortodonti uzmanı tarafından ortodontik tedavinin bir parçası olarak hastaya kullanması için ufak lastikler verilebilir. Genellikle ergenlik dönemindeki hastalar, bu lastiklerin önemini kavrayamamakta, kullanmamakta, bu da tedavi süresini uzatmaktadır.Ortodontik tedavi süresi bireyden bireye ve yukarıda bahsettiğimiz gibi ortodontist tarafından verilen kurallara uyumla alakalı olarak değişkenlik gösterir. Günümüzde tedavi süresini kısalttığı söylenen birçok teknik olsa da ortalama bir tedavi 22-24 aydır. Bu süre Amerika ve İngiltere’de tel tedavisi süresi araştırmalarının ortalamasıdır. Tabi basit vakalarda süre ciddi olarak kısalabilmekte komplike vakalarda da uzamaktadır.Erken yaşlarda henüz süt dişlerine ya da karışık dişlenme döneminde takılan hareketli apareyler hasta tarafından kolayca çıkarılıp takıldığı için, bu yöntemle tedavi süresi oldukça değişkenlik gösterir. Yine de 6 aylık süreden daha kısa hareketli aparey tedavisi pek yoktur. Eğer süt dişlerinin değişmesi bekleniyorsa tedavi süresi yılları alabilir. Bazen ise erken yaşlarda görülen bir sürelik tedavilerin ardından süt dişleri dökülüp daimileri tamamen çıktıktan sonra devam edilen, birden fazla etaplı tedavi yöntemlerinin de uygulanması gerekebilir. Bu da uzun yıllar, diş teli kullanmasa da hastanın ortodonti uzmanı gözetiminde kalması demektir.Aktif sabit tel tedavisinin ardından pekiştirme tedavisi diye adlandırılan döneme geçilir. Pekiştirme tedavisinin amacı, ortodonti tedavisi ile elde edilen estetik sonucun tekrardan bozulmasını engellemektir. Bu gerekli midir? Evet gereklidir. Aksi durumlarda inci gibi sıralanan dişleriniz tekrar bozulmaya başlayabilir. Bu da verdiğiniz emeğin en azından bir kısmının boşa gitmesi demektir. Dişlerde eskiye doğru dönüş riski yapısal ve teknik birçok faktöre bağlıdır. Böyle bir durumun önüne geçebilmek için doktorunuz önlem alacaktır. Sabit ya da hareketli pekiştirme aygıtlarından faydalanılır. Bu safhada kullanılan aygıtlar ve kullanma süresi uygulanan tedaviye, ortodonti uzmanının tercihine ve hasta taleplerine göre değişmektedir.
RENKLİ DİŞ TELİ
RENKLİ DİŞ TELİ Renkli Diş Teli nasıl oluyor? Diş Teli ya da ortodontik tedavi, diş eğriliklerini ve çeneler arası ilişkiyi düzeltmek için çok çeşitli yöntem ve tedavi yaklaşımlarının uygulandığı diş hekimliğinin uzmanlık alanlarından biridir. Yapılan uygulamalar konusunda konuda edilenlerden birisi de renkli diş teli uygulamasıdır. Ortodontide tedaviler yöntem olarak iki ana gruba ayrılırlar. Sabit ortodontik tedavide dişlerin üzerine yapıştırılan dikdörtgen formunda ufak parçalar vardır. Bunlara braket adı verilir. Braketler estetik, yani diş renginde veya şeffaf olabildiği gibi, metal de olabilmektedir. Diğer bir alternatif braket çeşidi altın alaşım braketlerdir. Braketlerin içinden dişleri hareket ettiren teller geçmektedir. Bu telleri ufak elastik rondellerle tutturmaktayız. Renkli diş teli dendiği zaman kastedilen işte bu elastik rondellerdir. Bu elastikler şeffaf ya da gri olabildiği gibi renkli de olabilmektedir. Teller değiştikçe ya da daha sık bu elastikler değişmektedir. İster şeffaf estetik braket uygulamış olalım, isterse metal, içinden geçen telleri yerleştirmeden önce mutlaka hastalarımıza sorarız: Renkli lastik takalım mı? Siz de sabit ortodontik tedavi görmeyi düşünüyorsanız, muhtemelen bu soru ile karşılaşacaksınız demektir. Karıştırılmaması gereken konu, braketlerin içinden geçen tellerin değil, o telleri tutan elastik parçaların renkli olmasıdır. Seramik/şeffaf braket tercih edenler genelde şeffaf elastikleri tercih ederler. Tabi arada renkli elastik deneyen hastalarımız da olmaktadır. Metal olanlarda ise genel tercih metal ile aynı renk olan gri olmakla birlikte, tuttuğunuz takımdan, sevdiğiniz renklere, değişik kombinasyonlar denemek her zaman mümkündür. Daha önce de belirttiğim gibi bu elastikler tedavi boyunca devamlı değişmektedir. Bir renk seçtiğiniz zaman tedavi sonuna kadar aynı renk ile devam etmek zorunda değilsiniz. Renkli diş teli elastikleri genç hastalar için bir motivasyon kaynağı olurken, erişkin hastaların tercih etme sebebi genelde diş teli görüntüsünü olabildiğince sempatik hale getirmektir. Şahsi görüşüm, bunu da başarmaya yardımcı olduklarıdır. Sadece 3-4 renk opsiyonları olsa de braketlerin kendileri de renkli olabilmektedir. Fakat değişen parçalar olmadığı için bütün tedavi boyunca aynı rengi kullanmak zorunda kalındığı için popülaritesi tamamen bitmiştir. Artık firmalar çok nadir renkli braketler üretmektedir. Altın alaşım braket kullanılırsa lastik rengi tercihi de altın renginde olmaktadır. Hareketli aygıtlarla yapılan tedavilerde kullanılan apareylerin plastik kısımları da hastaların isteklerine göre değişik renklerde olabilmektedir. Şahsen şeffaf yerine renkli plastik aksamı olan apareyleri tercih ediyorum. Bu şekilde kaybolma ihtimallerini biraz da olsa azaltmış oluyoruz.
En iyi ortodontist kimdir, en iyi ortodontik tedavi nasıl olmalıdır?
En iyi ortodontist kimdir, en iyi ortodontik tedavi nasıl olmalıdır? Ortodontik tedavi (diş teli tedavisi) diğer diş tedavilerine göre çok daha uzun süren ve hayat boyu ancak bir defa yapılması gereken bir tedavidir. Mantıklı olan, gerekli araştırmayı yaparak, bu işi en iyi şekilde yapacak, sizin için en iyi ortodontisti bulmaktır. Peki en iyi ortodontist nasıl olmalıdır? Sizin ortodontik tedavi beklentilerinizi tam olarak karşılanması çok önemli olmakla birlikte iyi ortodontist, sizi hem sağlık, hem de estetik açıdan doru olana yönlendirip, bu tedaviyi sunacak kapasitede olan uzman dişhekimidir. Başarılı bir tedavi için ortodontist-hasta uyumu çok önemlidir. Maalesef doktoru ile uyum sorunu yaşayıp başka klinklere başvuran hastalar olduğunu, kliniğimize gelen başvurulardan, sosyal medyadan bize ulaşanlardan ve burada sizden gelen sorulardan anlamaktayız. Kendi doktoruna hiç çekinmeden sorması gereken soruları bize sorarak çözüm arayan hastaların olması, doktor-hasta uyumunun ve güven ilişkisinin her zaman çok iyi olmadığını göstermektedir. Maalesef her koşulda istenildiği gibi doktor tercih etmek mümkün olamamaktadır. Bu koşulların başında her şehirde tercih yapabilecek sayıda ortodontist bulunmaması gelmektedir. Belirli başlı şehirler dışında, birçok şehirde ortodontist sayısı oldukça sınırlıdır. Hayatta sadece bir defa yapılaması arzu edilen ortodontik tedavi için hastanın vereceği emek, harcayacağı zaman ve tedavi maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda doğal olarak herkes olabilecek en iyi ortodontist ile tedavisini yürütebilmek için bir arayışa girer. Göreceli olarak maliyetleri yüksek olduğu için diş teli tedavisi görmek isteyenler için ilk belirleyici faktör genelde uygun maliyet olmaktadır. Ortalama ağırlıkta bir sabit Ortodontik tedavi, normal şartlarda bir buçuk yılın üzerinde bir süre alır. Bu tedavi sırasında ortodontist hastasını ortalama 4-6 haftada 1 kontrol eder. Bu kontrollerde, braketler içinden geçen teller, ince tellerden kalın tellere, esnek tellerden sert tellere doğru bir değişim gösterir. ortodontist dişleri hareket ettirmek için bir çok mekanik düzenekten faydalanır. Bir tedavi boyunca ortodonti uzmanı hastasını 15 defadan daha fazla görür. Bu durum, kullanılan malzemelerin oldukça yüksek maliyeti ile birleştiğinde, karşımıza göreceli olarak ucuz olmayan bir tedavi ortaya çıkarmaktadır. Ortodontik tedavi çok boyutlu bir tedavidir. Bir boyutu sağlık yönüdür. Dişlerdeki bozuklukları düzeltebilmek için çene kemiğindeki bütün dişler yerlerinden hareket ettirilir. Hastalarımız bazen korku içinde bize ulaşırlar ‘bütün dişlerim sallanıyor, normal mi?’. Bu ortodontik tedavinin bir gerçeğidir. Dişleri doğru konuma getirebilmek için dişlerin etrafındaki kemiklerde bir erime olması gereklidir ki dişler hareket edebilsin, yoksa katı bir yapının içinde hareket mümkün değildir. Tabi dişler yeni konumlarında yeniden kemiğin organize olması gereklidir. Burada sizi tedavi eden doktorun bilgi ve tecrübe birikiminin önemi ortaya çıkmaktadır. Optimum kuvvet uygulaması yapılmazsa hem dişlerinizde hem de dişleri taşıyan kemiklerde kalıcı hasar oluşabilir. Bunun dışında dişler hareket ettiği için çene eklemindeki parçalar arasındaki ilişkide de değişiklikler kaçınılmazdır. Bu değişiklikleri öngörüp kuvvet miktarını ve yönünü düzenlemek yine doktorunuzun bilgi birikimi ile alakalıdır. Büyüme ve gelişim döneminde olan çocukların tedavisinde çocuğun iskeletsel büyüme potansiyelini tedaviye doğru bir şekilde kanalize etmek yine ortodonti uzmanının becerisine kalmıştır. Tedavinin bir boyutu da estetik yönüdür. Estetik oldukça göreceli bir kavramdır. Birisine hoş görünen başkasına bir şey ifade etmeyebilmektedir. Ortodontistinizin derin ve iyi bir estetik bakış açısına sahip olması sizi mutlu edecek bir sonuç için çok önemlidir. Güzelce sıralanmış dişlere sahip olabilirsiniz ama sizin yüzünüze ve gülme hattınıza uymayan bir şekilde konumladırılmışlarsa bu tedavi sizi mutlu etmeyecektir. Doktorunuzun yenilikleri en iyi şekilde takip edip, tedavi uygulamalarına ideal bir şekilde aktarması da yukarıda anlatmaya çalıştığımız sağlıklı ve estetik tedavi için çok önemlidir. Uzun süren ve göreceli olarak ucuz olmayan bir tedaviden istenilen sonucu alamamak hasta için büyük bir hayal kırıklığı yaratacaktır. Bu da tedavinin bir başka boyutunu ortaya çıkarmaktadır: Kalıcılık. Bazen tedavi sonucunda istenilen güzel gülüşe sahip olunmakta ama geçen 1-2 yıl içinde elde edilen estetik sonuçta bozulmalar olabilmektedir. Aktif ortodontik tedavi evresinden sonra istenilen sonuca ulaşıldığında diş telleriniz çıkartılmaktadır. Bundan sonrası da en az tedavi süreci kadar önemlidir. Gerekli önlemler anımazsa dişleriniz yeniden bozulacaktır. Peki bu bozulma neden olmaktadır. Elde edilen sonuçtaki değişimleri gözlemlemek sizin görevinizdir. Bu değişiklikleri herkesten önce siz farkedebilirsiniz. Fakat diş telleri çıkartıldıktan hareketli ve sabit ortodontik aygıtlar ile gerekli koruma önlemlerini alacak olan, elde edilen sonuçtan olası sapmalar konusunda neler yapılması gerektiğinde sizi bilgilendirecek kişi, sizin ortodontistinizdir. En iyi ortodontist nasıl olmalı sorusunun yanıtı; her tıp ve diş hekimliği dalında olduğu gibi, kendinizi gönül rahatlığıyla emanet edebileceğiniz kişidir. ORTODONTİK TEDAVİDE NELERİ BİLMEMİZ GEREKİR? ORTODONTİK TEDAVİNİN SÜRESİ NE KADARDIR? DİŞ TELİ TEDAVİSİ AŞAMALARI ORTODONTİ TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER DİŞ TELİ ALTERNATİFİ TEDAVİLER NEDİR? ŞEFFAF PLAKLAR İLE ORTODONTİ DİŞ TELİ FİYATLARI NASIL BELİRLENİR?
DİŞ TELİ ALTERNATİFİ TEDAVİLER NEDİR?
DİŞ TELİ ALTERNATİFİ TEDAVİLER NEDİR? Genel olarak diş teli diye adlandırılan, tedavi sırasında kullanılan tellerin dişe kuvvet uygulamasına aracılık eden ufak parçalar olan braketlerin, dişlerin dış yüzeyine yapıştırıldığı ortodontik tedavi yöntemi diyebiliriz. Bu braketler metal olabildiği gibi safir, seramik ya da polyakrilik malzemeden olabilir. Bunların metale göre avantajı ağızda çok daha az farkedilmesidir. Tabi bunların da birbirine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Eğer dışarıdan hiç görünmesin istiyorsak braketler dişin iç yüzeyine de yapıştırılabilir. Lingual ortodontik tedavi denen bu yöntemde teller dışarıdan hiç görünmemektedir. Bu amaçla bir çok farklı malzeme bulunmaktadır. Bazıları size özel olarak üretilmektedir. Bu yöntemde bazı hastalar kısa süreli konuşma problemi yaşayabilmektedir.Bunun yanında hiç tel takmadan da ‘şeffaf plaklarla’ tedavi olabilirsiniz. Bu durumda teller yerine şeffaf plastik plakları günün çok büyük bir kısmını takarak geçirmelisiniz. Maalesef bu plaklar her vakaya uygun olamıyor.Lingual ortodontik tedavi ya da şeffaf plaklarla tedavinin bir diğer farkı da maliyetidir. Diş teli fiyatı açısından değerlendirildiğinde, normal diş teline göre çok daha maliyetli tedavi yöntemleridir. Bunun yanında hiç diş teli istemiyorsanız bu işin alternatifi restoratif ya da protetik (lamina, kaplama, vb) yöntemlerdir. Bu yöntemlerle kısa sürede sonuca ulaşabilirsiniz fakat unutulmaması gereken konu, hiş bir şey kendi doğal dişlerinizin yerini tutamaz ve bu çözümlerin hiç biri ömürlük değildir. Bir dönem sonra yenilemeniz gerekecektir. Eğer doğal dişlerinizin formundan memnunsanız ve doğal dişleriniz ile bir çözüm arıyorsanız ortodontik tedavilerden birini seçmelisiniz. Ortodontik tedavilerde hastalar açısından bir diğer handikap tedavi süresidir. Süreler vakalara göre büyük farklılık gösterse de normalde diş teli tedavileri iki yılı geçmez. Tel tedavisi sonunda bir ömür boyu kullanacağınız güzel dişlere sahip olacağınızı unutmayınız. Hastalarıma hep aynı şeyi telkin ederim: Tedavi değil sonuç odaklı olun.
ÇOCUKLARDA DİŞ FIRÇALAMA YAŞI VE EĞİTİMİ
ÇOCUKLARDA DİŞ FIRÇALAMA YAŞI VE EĞİTİMİ Küçük yaşta çocuğu olanlar için her zaman merak konusudur: ‘Acaba çocuğum dişlerini kendi başına ne zaman fırçalamaya başlayabilir?’ Küçük yaş çocukları diş fırçalarını tam istendiği gibi kontrol edemezler. Bundan dolayı belli bir olgunluğa ulaşana kadar diş temizlikleri ebeveynleri tarafından yapılmalıdır. Bazen veliler 3 yaşında hatta 2 yaşında çocuklarının çok güzel dişlerini fırçaladığını ifade etmektedirler. Bu durumda velilere her zaman tavsiyem, çocuğunuzun dişlerini ne kadar iyi fırçaladığını düşünseniz de, o fırçaladıktan sonra mutlaka arkasından dişlerini bir de siz fırçalayın şeklindendir. Peki ne zamana kadar? Diş fırçalama yaşı var mıdır? Bunun yaş olarak net bir zamanı yoktur. Her çocuğun kas-motor becerilerini geliştirdiği dönem farklı farklıdır. Yaşdan ziyade çocuğumuzun kazandığı el becerisine bakmak bize yol gösterici olmaktadır. Bunun göstergesi olabilecek el becerileri arasında; sayılabilir. Kişisel favorim; ayakkabı bağcıklarını kendi başına bağlayabildiği zamandır. Diş fırçalama alışkanlığını küçük yaşta kazandırmak çok önemlidir. Bu iş bir rutine dönüştürülmediği durumda, belli bir yaşa geldikten sonra diş fırçalama konusunda çocuğunuza söz dinletmeniz oldukça zor olacaktır. Kendi başına dişlerini fırçalayacak yaşa gelmiş çocukların ebeveynlerinden duyduğum bir yakınma, her defasında uyarmadan çocuklarının dişlerini fırçalamadığıdır. Bunun bir nedeni, bu alışkanlığın küçük yaşta kazandırılmaması, diğer ise anne ve babanın kendi dişlerini düzenli olarak fırçalamamasıdır. Bu konuda çocuğumuzun ilk örnek aldığı kişi biz olmaktayız. Düzenli diş fırçalamayan çocuklarda, şekerli yiyeceklere düşkünlük ile birlikte, süt dişlerinde çürükler maalesef kaçınılmaz olmaktadır. Süt dişlerinde çürük neticesinde madde kaybı, daha ileri boyutlarda erken süt dişi çekilmesi, diş kavsinin daralmasına yol açmaktadır. Bu durum, daimi dişler için sürecek yeterli yer olmamasına ve çapraşıklığa neden olmaktadır. Hiç gerek yokken ortodonti ihtiyacı oluşmaktadır. Düzenli bir bakım ile oluşmayacak bir durumken çocuğun diş teli takması gerekebilmektedir. Unutulmaması gereken çok önemli bir konu yapmadığınız bir şeyi çocuğumuzdan bekleyemeyeceğimizdir. Dişlerinizi mutlaka düzenli olarak fırçalayın.
ORTODONTİ TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
ORTODONTİ TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Ortodonti tamamen kararlılık ve sabır isteyen bir tedavi şeklidir. Hastalar tarafından başta görülen en büyük handikap görüntüdür. Günümüzde bu sorunu aşmak için hastalara çeşitli alternatifler sunulabilmektedir. Bunların başında estetik/şeffaf/seramik braketler, içten tel tedavisi ve şeffaf plaklarla tedavi gelir. Gelişmiş ülkelere bakıldığı zaman halen en yaygın tedavi şeklinin braketlerin dişlerin, dış yüzeylerine yapıştırıldığı labial ortodontik tedavi olduğu görülmektedir. Çoğu hasta braket kullanımının zorluğu ve günlük hayatta hoş görünmemesi nedeniyle kullanmak istemezler. Genelde gözden kaçırılan bir husus, bu tellerin zevk amacıyla değil, bir rahatsızlığı gidermek amacıyla takıldığıdır. Muayeneye gelen hastalar ağzında tellerin görünmemesini istemedikleri zaman ilk sorduğumuz soru, ağzında tel olan başka birini gördüğünüzde kişiye karşı olumsuz bir bakışınızın olup olmadığıdır. Bu soruya herkes tarafından istinasız verilen cevap ‘hayır, sağlığı içim yaptırıyor’ olmaktadır. Hangi yöntem olursa olsun 2. randevuda hastalar tedaviye tamamen adapte olmakta ve görüntü gibi kaygıları geride bırakıp tedavinin kendisine odaklanmaktadır. Küçük bir grup hastada maalesef tedavi öncesindeki estetik kaygılar tedavi sırasında da devam etmekte, bu da doktor tarafından verilen kurallara uymayı ve yapılması gerekenleri aksatmayı beraberinde getirmekte, hem doktor hem de hasta için sıkıntılı bir dönem olmaktadır. Yani başarılı bir sonuç için, bunun bir tedavi yöntemi olduğu ve sonucunun daha sağlıklı dişler, dişeti ve güzel bir gülüş olduğu hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalı.Hasta bu şekilde kendini motive etmelidir. Doktorunuzun tavsiyelerine, kendinize göre esnetmeden, eksiksiz uymanız ve bu konudaki kararlılığınız sonuca ulaşmanızda size yardımcı olacaktır. Tedavi öncesi bilmeniz gereken ve ortodonti tedavisi boyunca dikkat etmek durumunda olduğunuz bir çok konu vardır. -En önemli konu tel tedavisi sırasında diş bakımıdır. -Kola, fanta, gazoz gibi asitli içecekler tedavi süresince tüketilmemelidir. Bu içeceklerdeki yüksek asit yukarıda belirtildiği gibi diş minesinde kalıcı beyaz lekeler oluşmasına neden olabilir. Kola, fanta türü içeceklerdeki kadar olmasa da meyve sularında da bir miktar asit bulunmaktadır. Meyve suyu içtikten sonra üzerine az bir miktar su içilmeli ya da ağız su ile çalkalanmalıdır. -Tedavi boyunca ağıza sert hiç bir şey alınmamalıdır. Fındık, fıstık, leblebi ve badem gibi sert kuruyemişlerden uzak durulmalıdır. Tabi bunları bir öğütücüden geçirerek tüketmenizde bir sakınca yoktur. Çekirdekli gıdaların; zeytin, kiraz gibi çekirdekleri mutlaka dışarıda çıkartılmalıdır. Patlamış mısıra dikkat edilmeli tam patlamamış olanları tam bir braket düşmanıdır. Kızarmış ekmek, sert tost ekmeği gibi besinlerin sert kısımları tüketilmemeli. -Ekmek arası birşey, dürüm türü gıdalar mutlaka elle küçük parçalara ayırılıp arka dişlerle yenmelidir. Hamburgeri ısırarak yiyebilirsiniz. -Tüketilirken dikkat edilmesi gereken gıdalar arasında elma, armut ve şeftali gibi ön dişlerle ısırılarak yenen meyveler vardır. Bunların mutlaka küçük parçalar halinde kesilerek arka dişlerle yenmesi gerekir. Dikkat edilmeden yenen sert yiyecekler diş tellerinizde oynama yapabilir böyle bir durumda doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir. Braketlerin yerinden oynaması durumunda tekrardan diş yüzeyine yapıştırılmasını gerektirir. Bu da daha önce harcadığınız tedavi süresinin bir kısmının boşa gitmesi anlamına gelerek, tedavi süresinin uzamasına sebep olur.
DİŞ TELİ – ORTODONTİ TEDAVİSİNİN FAYDALARI NELERDİR?
DİŞ TELİ – ORTODONTİ TEDAVİSİNİN FAYDALARI NELERDİR? Dişteli – Ortodontik tedavisi – Tel tedavisi terimleri hepsi aynı anlamda kullanılmaktadır. Ortodonti, dişler ve çenelerin birbiriyle olan ilişkisindeki düzensizliklerle ilgilenen, diş hekimliğinin bir dalıdır. Dişlerin çiğneme fonksiyonunu daha etkin hale getirir Düzgün dişlerle kıyaslandığında eğri dişlerle ısırma, kopartma, çiğneme işlemi için daha fazla çaba gerekmektedir. Etkin hijyen Düzenli dişleri temizleme işlemi daha kolay ve etkin olarak yapılabilmektedir. Diş eğriliği temizlenmesi güç bazen imkansıza yakın bölgeler olmasına neden olabilmektedir. Ortodonti tedavisi ile bu güçlükler elimine edilerek optimum hijyen için ortam yaratılır. Estetik Her geçen gün bu tedaviye ilgi toplumumuzda artmakta ve daha çok sayıda kişi dişteli kullanmaktadır. Uzun bir süreç olan bu tedavi sonunda elde edilen sonuç hastalarımızı son derece mutlu etmektedir. Başlangıçta sürenin uzunluğundan çekinen hastalar tedavi bitip telleri söküldüğünde, dişlerini aynada gördükleri anda ne kadar doğru bir karar verdiklerini anlamaktadırlar. Şimdiye kadar tedavisi bitip, telleri söküldükten sonra ‘Bu kadar zaman boşuna harcamışım, keşke tedavi görmeseymişim’ diyen bir hasta ile karşılaşmadım. Bu demek değildir ki herkesin tedavisi sorunsuz bir şekilde nihayetlendirilmektedir. Kliniğimize, başka yerlerde tedavi görüp ikinci bir görüş için başvuran hastalardan ve meslektaşlarımızdan aldığımız feedback göstermektedir ki uzun soluklu tedavilerde bazen doktor hasta uyumu zamanla bozulmakta, ve tedavi süreci aksayabilmektedir. Bu tedavide doktor hasta uyumu altın kuraldır. Özgüveni arttırır Dişteli, herşeyden önce, insana güzel bir gülüş kazandırır. Güzel bir gülüş kişinin özgüveni açısından son derece kritiktir. Bunun ‘ne demek’ olduğunu dişleri düzgün insanlar tam olarak kavrayamasa da dişlerinde eğrilik olup, bunu kapatmak için fotoğraflarda gülmeyen, gülerken dudakları ile dişlerini kapatanlar, ya da elleri ile komple ağzını kapatanlar çok iyi bilmektedir. Diş sağlığını olumlu etkiler Dişlerinde eğrilik olanlarda bazı dişler diğerlerinden daha önce temas ederek bu dişlere kapasitelerinden daha fazla yük binmesine neden olabilir. Bu da dişlerde ‘kronik travma’ diye adlandırdığımız bir olguya sebep olur. Kronik travma vücudun diğer herhangi bir yerinde olduğu gibi dişler için de son derece zararlıdır. Kısa dönemde, dişlerde istenmeyen atipik aşınmalar, uzun dönemde ise dişlerin kaybedilmesine neden olur. Dişteli ile böyle bir olasılık ortadan kaldırılabilir. Ortodonti tedavisi ile düzensizliği giderilen dişlerin maruz kaldığı kuvvetlerin düzgün dağıtılması sağlanarak bunları taşıyan çene kemiği ve kasların sağlığına olumlu katkı yapılır. Genel olarak çapraşık dişlere göre daha sağlıklı dişlere ve diş etine sahip olmamızı sağlar. Özellikle genç yaşlarda, ‘dişlek ya da tavşan diş’ diye adlandırılan üst keser dişlerin olması gerektiğinden daha ileride konumlandığı durumlarda, dişlerin maruz kaldığı kırılma ve yaralanma riskini normal sınırlar içine çekilmesini sağlar. ‘Polidiastema’ olarak adlandırılan, dişlerin genel olarak aralıklı olduğu bireylerde yemek yeme işlemi sırasında diş etlerinde irritasyon fazla miktarda olmakta, uzun dönemde böyle birçok bireyde dişeti sağlığını çok olumsuz şekilde etkileyip dişlerin kaybını kolaylaştırabilmektedir. ‘Diş Teli’ ile aralıklar kapatılarak bu olumsuzluk ortadan kaldırılabilmektedir.
Diş Teli mi Şeffaf Plak Tedavisi mi Daha İyi Sonuç Verir?
Diş teli tedavisi, Şeffaf plak tedavisi Diş teli mi şeffaf plak tedavisi mi ikiliminde kalınmasının en büyük nedeni; acaba bu iki yolla da aynı sonuca sağlıklı bir şekilde ulaşılabilecek olup olmamasıdır. Yetişkin olsun, çocuk olsun kullanan arkadaşlardan, aileden, sosyal medyadan, internetten ya da doktordan gelen tedaviler konusundaki telkinler hastalarda kafa karışıklığına neden olabilmektedir. Diş teli de şeffaf plaklar (Invisalign, Spark, ClearCorrect, gibi) da ortodontik tedavi için kullanılan, dişlerin üzerine kuvvet uygulayarak onları hareket ettirmeye yarayan, ortodontistlerin kullandığı araçlardır. Unutulmaması gereken konu dişlerin hangi konuma, nasıl geleceğine karar veren yani tedaviyi yapan ortodontisttir. Bu soruya cevabı ortodontistiniz ile birlikte cevap bulmanız gerekirken, sizin de kişisel olarak göz önünde buldurmanız gereken çeşitli faktörler vardır. Tedavi Etkinliği: Ortodontik tedavi implant boşluklarının düzenlenmesini içeriyorsa, şeffaf plaklar implant yerleştirilecek boşlukların milimetrik olarak düzenlenmesini sağlayabilir. Tel tedavisinde ise kontrol seanslarında ölçümler yapılarak boşlukların ayarlanması basamak basamak yapılır. -Porselen lamina (Laminate veneers) öncesi bir ortodontik tedavi söz konusu ise, tedavi başında, lamina tedavisini yapacak diş hekimi ile ortodonti uzmanı boşlukların konum ve miktarlarını, dişlerin final açılarını şeffaf plak tedavisi simülasyonu üzerinde birlikte ayarlayabilirler. Diş teli tedavisinde de başlangıçta bir dijital bir simülasyon üzerinde ya da ortodontik model üzerinde benzer bir değerlendirme yapılabilir fakat istenen konum ancak tedavi ilerledikçe her seansta kontrol edilerek gerçekleştirilebilir. Şeffaf plaklar ise her zaman dijital simülasyonda görülen diş hareketlerini dört dörtlük yapamamaktadır. Bununla ilgili bilgi hekiminiz tarafından size verilecektir. Genel Konfor: Diş teli tedavisinde, braketler dişlerinizin üzerine yapıştırıldığı için sizin bunlara herhangi bir müdahaleniz söz konusu değildir. Dişlerin üzerine braketler yapıştırıldıktan sonraki ilk andaki his dudaklarınız, yanaklarınız ve diliniz için yeni bir normun ortaya çıkmasıdır. Yumuşak dokular bu yeni duruma son derece hızlı adapte olmakla birlikte bazı kişilerin alışması daha uzun sürebilmektedir. Kişiden kişiye değişmekle birlikte, dişlerin harekete başladığı ilk dönemlerde dişlerinizde 2 haftaya kadar süren hafif-orta şiddette bir hassasiyet olabilmektedir. Tel değişimlerinden sonra geçici sızlama, nadiren de tellerde batma olabilmektedir. Şeffaf plaklarda ise dişlerinizin üzerine yapıştırılan ataşmanlar bazen başta dudak ve yanaklarınızı teller gibi olmasa da geçici olarak rahatsız edebilirler. Plak tedavisinde ilk plak 1-2 gün hafif hassasiyet yaratabilmektedir. Konuşma üzerine etkisi: Dilin dişlere temas ettiği yüzeylerde herhangi bir şey olmadığı için sabit diş tellerinin konuşma üzerine etkisi yoktur. Şeffaf plaklar da ise ilk takıldığında konuşmada ufak bir değişiklik meydana gelebilmektedir. 1-2 gün içinde bu düzelmektedir. Tabi spikerlik, oyunculuk, ses sanatçılığı yapanlar için normalde fark edilmeyen aradaki nüans önemli olabilmektedir. Bu hastalarımıza, aktif çalışma saatlerinde geçici olarak plakları çıkartmalarına zorunlu olarak izin vermekteyiz. Hareketli aparey kullanılması gerekiyorsa, bu apareyler konuşmada güçlük çıkarttığı için, çocuk hastalarımızın %60 ından fazlası bu apareyleri çok düzenli kullanmamaktadır. Tedaviden olumlu sonuç alabilmek için bu apareylerin çok düzenli kullanılması gerekmektedir. Bu hareketli apareyler yerine şeffaf plakların kullanıması çocuk hastalar ve ergenlik çağındaki gençler tarafından çok daha kolay kabul edilmektedir. Kullanım Kolaylığı: Diş telleri dişlerinizin üzerinde sabit olduğu için temizlik dışında takip etmeniz gereken özel bir rutin yoktur. Şeffaf plalar ise, yemek esnasında çıkartılmaları ve kolayca kaybolabildikleri için size verilecek kutu içinde saklanmaları gerekmektedir. Daha sonra takmayı unutmamak, doktorunuzun talimatlarına göre değişim günlerine dikkat etmek, çıkartıldığı durumlarda uygun şekilde saklamak gibi çok zor olmasa da biraz daha fazla aktif çaba gerektirirler. Estetik: Metal diş teli ile yapılan sabit ortodontik tedavide dişlerin üzerine yapıştırılan parçalar kimi hastalarımız tarafından hiç sorun edilmezken, kimi ortodontik tedavi hastalarımız açısından görüntü olarak kabul edilmez olmaktadır. Seramik braketler bu hastalarımıza daha kabul edilebilir gelmektedir. Şeffaf plak tedavisinde ise plaklar şeffaf olduğu için ancak çok yakından dikkatli bakınca belli olmaktadırlar. Dişlerin üzerine yapıştırılan diş rengindeki ufak ataşmanlar çok az belli olmaktadır, zaten yemek dışında plaklar takılı olduğu için belli olmamaktadırlar. Maliyet: Diş teli ile ortodontik tedaviden farklı olarak şeffaf plak tedavisinde arada yerli, yabancı çeşitli laboratuvarlar bulunmaktadır. Bundan dolayı şeffaf plaklar ile tedavi, diş teline göre daha maliyetli olmaktadır. Kontrol sıklığı: Diş teli tedavisinde hastaların her 4-5 haftada bir kontrolü gerekirken, Invisalign tedavisinde bu sıklık çok daha düşüktür. Uzaktan gelen hastalar için şeffaf plaklar daha avantajlıdır. Bu konuda detaylı bilgiyi bu linkte bulabilirsiniz. Tedavi Başarısı: Her tedavide olduğu gibi birinci faktör doktordur. Sabit tel tedavisinde diğer faktör hastanın kendisidir. Şeffaf plak tedavisinde hasta uyumu daha da önem kazanırken önemli üçüncü unsur, şeffaf plak sisteminin kendisidir. Farklı teknolojiler içeren farklı şeffaf plak firmaları vardır. Kullandıkları malzemeden yazılıma her noktası ayrı ayrı önem taşımaktadır. ‘Diş teli mi şeffaf plak mı?’ tercihinde kısa sayılmayacak bir tedavi süreci içinde olacağınızı düşünerek karar vermeniz en mantıklı olandır. Yukarıda belirtilen faktörlerden tedavi etkinliğinde tedavi mekanikleri çok önemlidir. Özellikle şeffaf plak tedavisinde ek mekaniklerin kullanımı çok önemlidir. Tedaviyi yapacak olan ortodonti uzmanın sizi bu konuda bilgilendirmesi gerekir. Bu tedaviyi tekrar tekrar yaptırmak zorunda kalmamak için ki maalesef olmaktadır, belirli bir araştırma safhasından sonra eyleme geçmekte vardır. Bu konuda sorularınız varsa, aşağıda cevaplayabiliriz.
ORTODONTİ TEDAVİSİ – TEL TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
ORTODONTİ TEDAVİSİ – TEL TEDAVİSİ NASIL YAPILIR? Dişlerin ideal konumunda sıralanması, çeneler arası ilişkinin düzenlenmesi, çevre dokuların ve kasların da bu yeni sert doku yapısına adapte olması için, sabit veya çıkarılabilir birçok ortodontik tedavi aygıtları ve yöntemleri bulunmaktadır. Bu aygıtlar dişlere ve çeneye hafif baskı uygulayarak çalışmaktadırlar. Uygulanacak olan ortodonti tedavisinin türüne, ortodonti uzmanı tarafından hasta ile birlikte karar verilir. Ortodonti tedavisinin süresi, giderilmesi gereken diş ve/veya çeneler arası ilişki problemine bağlı olarak değişmektedir. Sabit Ortodontik Tedavi Diş telleri– en yaygın kullanılan ortodonti tedavisi aygıtıdır. Sabit diş telinin ana unsurları şunlardır: Dişlerin üzerine yapıştşrılan ve içinden tel geçen parçalara braket denir. Metal, seramik, kompozit ya da zirkonyum olablir. Bunlar, kesici ve küçük azı dişlerinin dış yüzeylerine tek tek yapıştırılır. Eğer içten tel tedavisi (lingual ortodonti tedavisi) uygulanacak ise dişlerin dış yüzü yerine iç yüzeylerine yapıştırılırlar. Braketler, telin kuvvetini dişe ileten parçalardır. Tedavi başında dişlere yapıştırıldıktan sonra tedavi boyunce değişmeden ağızda kalır. Bazen doktorunuz konumunu tekrardan değiştirmek istediği braketleri söküp takabilir. Bazen de maalesef hasta kullanımı hatası sonucu bu braketler yerinden çıkabilirler. Azı dişlerine, bu dişlere yüzük gibi geçen bantlar yapıştırılabildiği gibi öngrup dişlere yapıştırılan braketlere benzer yapıda olan, tüp adı verilen ufak parçalar da azı dişlerine yapıştırılabilir. Eğer içten tel tedavisi (lingual ortodonti tedavisi) uygulanacak ise tüpler dişin, damağa ve dile bakan yüzeyine yapıştırılırlar. Arka grup dişler daha çok, uygulanan kuvvetlere destek olarak kullanılırlar. Özel alaşımlardan yapılmış olan ve diş kavsi verilmiş (memory wires-hafızalı) bu teller braketlerin içinden geçirilir ve bantlara ya da tüplere bağlanır. Özel alaşımları sayesinde diş teli, dişlere fizyolojik yani dişlere ve çevreleyen kemik dokusuna zarar vermeyecek kuvvetler uygulayarak dişlerin ideal bir kavis almasını sağlar. İlk tellerin takıldığı seans doktorunuz ince ve esnek bir telle tedaviye başlayacaktır. İlerleyen zamanlarda daha kalın-esnek ve daha sonra da esnekliği olmayan tellere geçiş yapacaktır. İlerleyen aşamalarda dişler arasında boşluklar varsa, bu boşlukları kapatmak için farklı teller ve mekanikler ve de buna bağlı kuvvetler uygulanır. Bir nevi tellerin sıkıştırılması ile dişlerin arasındaki boşluklar giderilerek istenen konumda sıralanması sağlanır. Burada esas olan tedaviyi uygulayan ortodonti uzmanın bilgi ve becerisi ile kişinin çene yapısına, profiline, dudak yapısına, gülme hattına en uygun olan bir biçimde dişlerin sıralanmasını sağlamaktır. Kişi için ideal estetiği sağlamak ortodonti uzmanının estetik anlayışı, birikimi ile farklılıklar gösterir. Bu arada gerekli ise çeneler arası ilişkiyi düzeltmek için bir takım ortodontik kuvvetler uygulanır. Bu amaçla en sık kullanılan, çeneler arası lastiklerdir. Ufak paket lastiklerine benzeyen bu lastikler ortodonti uzmanının tavsiye ettiği kurallara katı bir şekilde bağlı kalarak kullanılmadığı taktirde istenen etkiyi yapmayabilmektedir. Bitim aşamasında doktorunuz kendi estetik anlayışı ve tercihine göre bitim telleri takarak tedaviyi bitirecektir. Diş telleri genellikle aylık olarak ayarlanır ve birkaç ay ile birkaç yıl içerisinde istenilen sonuçlara ulaşılır. Tel tedavisinde süre çok değişkendir. Tedavinin kompleksliği kadar hastanın kurallara uyumu da tedavi süresine direk etki etmektedir. Ortalama bir tel tedavisi İngiltere ve ABD’de yaklaşık 24 ay sürmektedir. Modern diş telleri geçmişe nazaran daha hafif, daha estetik ve daha küçüktür. Sabit tel tedavisi bittikten hemen sonra pekiştirme tedavisine geçilir. Bu ortodonti tedavisi ile elde edilen düzelmenin tekrardan bozulmaması için çok kritik öneme sahiptir. Bu safhada kullanılan aygıtlar ortodonti uzmanının tercihine ve hasta taleplerine göre değişmektedir. Hareketli Aygıtlarla Ortodontik Tedavi Akrilik plaklar- Daha çok çocuklarda, koruyucu ortodonti ve önleyici ortodonti uygulamalarında kullanılan basit diş hareketleri sağlayan; çene genişletmelerinde ve iskeletsel bozukluklarda da kullanılabilen plaklardır. Hasta tarafından takılıp çıkartılabilmektedir. Burada esas olan hastaların bu plakları kullanma süresidir. Tavsiye edilen sürenin altında kullanıldığı taktirde beklenen etkiyi göstermezler. Şeffaf plaklar– Yetişkinler için diş tellerine alternatif olarak, metal teller ve destek aygıtlar olmadan dayanıklı malzemelerden üretilmiş kalıplardır. Şeffaft oldukları için estetik açıdan çok iyi olsalar da her vak’a da uygun olamayabilirler. Yemek yeme, diş fırçalama sırasında çıkarılırlar.